Pasif nihilizm ve mankurtlaşma zaferi!

Müslümanlar olarak tarihimizin dönüm noktalarından biri, Tanzimat. Kaderimizin döndüğü ân. Tarihten uzaklaştığımız bir sürecin başlangıç noktası. Tarihi yapan bir aktör olarak İslâm medeniyetinin tarihten çekilmeye başladığı yok oluş sürecinin adı. Tarihin gündönümü vakti.

Tarihi yaşamadan tarihi yapamazsınız. Tarihten uzaklaşanlar, elbette ki, tarihi yapamazlar. Tarihi yapamayanlar, bu dünyada yaşadıklarını söylemesinler boşuna! Kendi kaderlerini kendileri belirleyemez onlar. Belirleyen değil belirlenen olurlar. Sürükleyen değil sürüklenen. Tarihi önüne katıp sürükleyen bir özne’den başkalarının yaptığı tarihin önünde sürüklenen nesnelere dönüşürler.


TARİHİ YAZAMAZSANIZ, TARİHİ ASLÂ YAPAMAZSINIZ!

Burada tarifini metaforik bir dille yaptığım süreç, tarihten uzaklaşma süreci, özgürlüğün yitirildiği, yok oluşun eşiğine sürüklenildiği anlamına gelir.

Mesele tarihe / zamana hükmetmek mi? Hatta sadece varolmak, hükmet mi meselesi insanlığın? Elbette ki hayır. İnsanlığın meselesi ne olduğunu bilmesi, ne olduğunu bilerek aslında bilmediğini idrak ermesi.

Tarihte var olarak, aslında bu dünyanın geçici olduğunu idrak etmesi, meselesinin var olmak değil, ne olduğunu, niçin burada olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini fark etmesi ve bu dünyayı aşması, bu dünyayı aşacak bir mâverâ yolculuğuna çıkması…

Şunu söylemek istiyorum: Bu dünyayı yaşamadan, bu dünyayı aşamazsınız. Bu dünyayı tanımadan, tanımadığınızı ilan edemezsiniz, tanımıyorum seni, diyemezsiniz. Çağ’ı tanımadan aslında bütün çağların birer ağ olduğunu, bu ağdan nasıl çıkılması gerektiğini idrak edemezsiniz. Tanırsanız, tanımlamaya başlarsınız. Tanımlarsanız, tarihi siz yapmaya başlarsınız.

Tarihi yapmanın yolu, tanımaktan ve yazmaktan geçiyor. Tarihi yazamazsanız, tarihi aslâ siz yapamazsınız. Tarihi yapanlar tarihi iyi tanıyanlar ve yazanlardır.

Biz içinde yaşadığımız tarihin dışındayız: İçinde yaşadığımız tarihi tanımadığımız için tarihi bizim yapabilmemiz mümkün değil. Tanımadığı şeyi nasıl tanımlayabilir ki, insan?

Çağrınızla çağ’a girebilirseniz, çağ’ın devâsâ ağ’larla bütün insanlığı kuşattığını ve esiri yaptığını görebilme imkânına kavuşabilirsiniz. Çağrı’nız sadece sözden ibaret olmamalı ama! Çağrınız, çağını kuracak kadar fokur fokur kaynamalı içinizde ve sizi........

© Yeni Şafak