MTO ve "güzel Müslüman"

Beş yaşına giren MTO’da (Medeniyet Tasavvuru Okulu’nda), pazartesi günü yeni müracaat heyecanı var. Benim hazırladığım 100 Kitap Listesi’nin ilk 20 kitabını 4 renkli kurşun kalem tekniği ile okuyan ya da okumaya söz veren herkesi, Dâru’l-Erkam modelini eksene alarak “yaş değil baş” diyerek MTO’ya alıyoruz. MTO hem aklı hem kalbi hem de ruhu harekete geçiren tek okulu ülkemizin. Bizim enderunumuz. Alanında en iyisi olacak, İslâm’ı da, dünyayı da iyi tanıyacak adam yetiştirecek adamları yetiştirecek parlak öncü kuşakların tohumlarını ektiğimiz bir İstanbul Ekolü.

MTO Türkiye’nin dört bir tarafında ve dünya ölçeğinde 60’tan fazla ülkede talebe yetiştiriyor. 52 bin talebemiz var.

Çocuklarımızı masonik baronik şebekelere de, kurda kuşa, sapkın akımlara da yem etmeyeceğiz. Sömürgeci eğitim sistemiyle, yozlaştırıcı kültür sanat rejimiyle ve mankurtlaştırıcı medya ortamıyla cehennemin ve yok oluşun eşiğine sürüklemekten başka bir şey yapmış olmuyoruz. İşte MTO bu yok oluşa “dur!” demek için kuruldu.

Bugün sütunumu Azerbaycanlı MTO talebesi Vuqar Azizov kardeşimin MTO’yu tanıtan güzel bir yazısına ayırdım. Zihin açıcı okumalar…

***

Yusuf Kaplan hoca, bir ayrıntıyı hep üstüne basarak vurguluyor: “Benim hedefim güzel Müslüman yetiştirmek!” Peki, nedir “güzel Müslüman”?

Güzel Müslüman denildikte ilk akla gelen “edepli, ahlaklı, halim ve selim, ibadetlere titiz, İslam’ın ahlaki kurallarına hassasiyet gösteren” Müslüman kavramıdır. Bunlar Müslüman olmanın zaten gerekli şartlarıdır. Güzel Müslüman kavramı başka bir kapıya yol açıyor.

Bu okul sadece bununla yetinecek kapasitede değildir. İslam adına birçok cemaat vardır, bunlar daima bu hassasiyetleri göz önünde bulundurarak insanları İslam’a davet ediyor. İslam’a girmek, bir sonuç değil, bir başlangıçtır. İnsanlar vardır ki, İslam’a giriyor, bir dönem orada geziniyor, sonra yine geldiği hayata geri dönüyor. Peki, buna sebep nedir? Bunu çözmemiz gerek. Burada psikolojik yapı önem taşıyor.

İslam’a girmek ne demek? Önce bundan başlamamız gerek.


İSLÂM'A GİRMEK…

İslam iki kelimenin bir anlamda tezahürüdür. «Lâ ilahe illallah”. İslam’a girmeden önce insan, bu lafzın ilk kısmında dolaşmaktadır; ilahların içinde kaybolmuştur. İkinci kısma hicret ettikten sonra diğer tüm ilahları reddederek her şeyi kapsayan tek ilaha rücu ediyor.

Bu ilk aşamada insan kalbindeki hakikate adım atarak hakikatten bir damla yudumluyor, tadıyor. Ancak cemaat ve davet ehli, insanın bir kapıdan........

© Yeni Şafak