Millet, anayasasını yapamadığı sürece millet olamaz! 

Türkiye’de devletin anayasası var ama milletin anayasası yok. Anayasa, devleti koruyor, milleti değil! Totaliter rejimlerde olur böyle şeyler!

Devlet bir anayasa yapmış ama millete sormak şöyle dursun, millete tepeden bakmış, “uyacaksın buna!” diyerek! Tepeden, monteleme yöntemiyle dayatmış bu anayasayı. Üstelik bu anayasa, Ceza Yasası faşist İtalya’dan, Medenî Yasası İsviçre’den, Fransa’dan olduğu gibi alınıp bu topluma Jakoben yollarla yukarıdan monte edilmiş bir anayasa. “Yapıştırma bıyık” gibi sırıtıyor o yüzden!

Mevcut anayasamız, milletin yaptığı bir anayasa değil. Millete dayatılan ithal bir anayasa!

Ne kadar ürpertici bir manzara bu, değil mi?

Bu manzara, ancak sömürgecilerin tecavüzüne maruz kalan bir ülkenin yaşayacağı bir manzarayı andırıyor, öyle değil mi?

Türkiye sömürgecilik tecavüzüne maruz kalmadı çok şükür ama sömürgeleştirilen ülkelerin halkları gibi fakat içeriden, kendi çocukları eliyle terbiye edilmeye, adam edilmeye, hizaya getirilmeye çalışıldı; -dili İslâmî köklerinden sökülüp atılarak; alfabesi yok edilerek; bin yıllık dünya tarihini yapmasını mümkün kılan, bu toplumu dimdik ayakta tutan, her tür saldırıya karşı birbirine kenetleyen, bağlayan, kardeş yapan İslâmî inançları, değerleri ve ilkeleri -başta eğitim, kültür ve sanat olmak üzere- devletin bütün kurumlarından uzaklaştırılarak!

Bu toplum niçin İstiklal Savaşı vermişti emperyalistlere karşı peki? Bu toplumun inançlarına, değerlerine, kültürüne tecavüz edilmesine aslâ göz yummamak için! Nitekim namusumuza uzatılan el, kahraman Maraşlılar tarafından Sütçü İmam’ın öncülüğünde anında kırılmadı mı? Namusumuza el uzatan Yunan piçleri denize dökülmedi mi?

Bu milletin anayasası olmadı hiçbir zaman. Devşirme elitler tarafından ithal anayasalar yapıldı ve bu millete dayatıldı. İthal anayasaya uymadığı zaman da cezalandırıldı!

Bu ülke dışarıdan ele geçirilemedi ama içeriden ele geçirildi. Bu ülke........

© Yeni Şafak