Net dış talebin büyümeye pozitif katkısı sürer mi?

Türkiye yıllarca inşaattan nötr büyüme yazması gerektiği halde negatif büyüme yazdıktan sonra sektörün pozitife döndüğü ve hatta büyümeyi çektiği bir dönem serisine girdi.

Fakat Türkiye’nin konut krizinin de müsebbibi olan inşaattaki yıllara sâri küçülmenin bugünkü iklime dönüşü olağan şartlarda gelişmedi. Deprem kaynaklı yaraların sarılmasının bir yansıması olarak ortaya çıktı.

Madem öyle, deprem faktörünü göz önüne alarak bazı önemli tespitleri yapmak gerekir. Öncelikle deprem bölgesinde birinci çeyrekte 70 bin konutun teslim edilmişken inşaattaki büyüme ,1 geldi. Bu konutların imalatının sadece bir bölümü birinci çeyrekte gelişti. Gene de bir çeyrekte %5,7’lik bir büyüme ortaya çıktı. Bunun yanında sene sonuna kadar 230 bin daha konutun teslim edileceği sözü verildi ki Türkiye’nin iradesi bunun mümkün olduğunu gösteriyor. İlk çeyrekte bu konutların imalatı için de harcamalar yapıldı. Ama hala önemli kısmı seneye yayılacak bu 230 bin konut imalatı göz önüne alınırsa çok eleştirilen OVP’deki %4’lük büyüme tahmininin tutacağını öngörmek mümkündür. Tabii mevcut şartlar içinde...

Buraya kadarki değerlendirmelerime; mesele büyümeye sadece %0,5 katkı yapan inşaat mı, diye aceleci yorum yapacak olanlar %5,3’lük hizmetler ve %4,9’luk sanayi büyümesinin de bir kısmını inşaatın çektiğini diğer kalemlerin de inşaattan güç alabildiğini unutmasa iyi eder, derim. Bu hususu böylece not ettikten sonra mevcut şartlarda bir değişim olup olmayacağına dair bir değerlendirme yapmak istiyorum.

Evet, mevcut göstergeler güçlü bir 2024 büyümesi gerçekleşeceğine işaret ediyor ama zihin karıştırabilecek bir durum ortaya çıktı. Büyüme tahminini değerlendiren Bakan Şimşek’in açıklamaları içinde bir husus dikkat çekiciydi.

Bakan Şimşek değerlendirmesinde “… bu yıl net dış talebin pozitif katkı verdiği bir büyüme öngörüyoruz” ifadesini kullandı.

Öncelikle en güncel dış ticaret gözlemi olan Nisan........

© Yeni Şafak