İran-İsrail savaşının jeoekonomik analizi

İsmail Heniyye’nin Tahran’da uğradığı suikast sonrası Türk medyasını İran İsrail savaşı çıktı mı, çıkacak mı, tartışmaları kapladı gitti.

Dünyada durum nedir, diye baktım. Gördüm ki tenisin babaları emekliye ayrıldıktan sonra Djokovic’in ilk defa olimpiyat altın madalyası kazanma şansı yakalaması gündemin asıl maddelerinden.

Hani bir klişe var ya; adamlarda gündem yok bizde gündem gün içinde bile değişiyor biçiminde… Adamlar açısından durumu; gündemlerini kendileri seçmek özgürlüğünü kullandıkları şeklinde yorumladım. Türkiye içinse durumun; biraz gündemi belirlemek, biraz gündemin ötesinde gitmek kaygısından olduğunu düşündüm. Hatta belki kaygı değil de ihtiyaç… Türkiye’nin ontolojisinin bir gereği…

Tüm olası ihtimaller karşısında önden bir perspektif kazanmak meselesi…

Bu yüzden şimdiye kadar zır teolojisi yapılan İran-İsrail savaşının jeoekonomik sonuçlarına bakmak faydalı olur.

Dahası, bu bakış açısından bir tartışma böyle bir savaşın çıkıp çıkmayacağıyla ilgili de fikir verebilir. Çünkü bu savaşın etkilenenlerinin teolojiyi falan bir kerede elinin tersiyle iteceği matematik kayıplar ortaya çıkabilir.

Böyle bir savaşın Avrupa’yı, Hindistan’ı ve Çin’i paralize edecek kadar etkisi olur.........

© Yeni Şafak