Birleşme değil medeniyet: Katılım bankalarının asıl çözümü

Önceki yazımda kamu katılım bankalarının birleştirileceği söylentilerine ilişkin edindiğim bilgileri yazmıştım. Birleşme yerine gerçekten stratejik başka bir senaryo olduğu ortaya çıkmıştı.

Madem birleşme söz konusu değil, ve belki bu söylentiler hikâyeyi desteklemek için çıkıyor, hikâyedeki asıl sorunu konuşalım.

Katılım bankalarımız hafif bir yağmurda trabzanlarda belirip de damla olup düşememiş su daneleri gibidir.

Az biraz birikmişlerdir ama umman olacak damlaya dönüşmemişlerdir. Bunları bulundukları yerde bir araya getirmek de imkansızdır. Lakin kendi hacimlerini büyütür damlaya dönüşürlerse umman olur buluşurlar.

Peki, hacim neden büyümüyor? İşte, bu soruya dair söylenecek çok şey var.

Mesela bankaların hepsi global banka. Sektörel farklılaşmaları yok ya da zayıf. Ürün anlamında bir özgünlük ortaya koyamıyorlar. Ticari bankalardan farklılaşmaya değil, benzeşmeye yatırım yapıyorlar. Bankalardan bir bankaymış gibi varlıklarını konumlandırıyorlar.

Ülkeyi banka temelli ekonomiden sermaye piyasası temelli ekonomiye taşıyacak basamak olduklarını göremiyorlar. Demokratik bir finansal çözümleme olduklarını izah edemiyorlar.........

© Yeni Şafak