ABD’nin amacı Çin’in enerjisini kesmek mi?

İran-İsrail savaşının jeoekonomik analizini yazmıştım. Özetle böyle bir savaş halinde Avrupa’nın enerjisiz kalacak olması nedeniyle İran ile İsrail arasındaki gerilimin büyüse de savaş çıkmadan götürülmeye çalışılacağını değerlendirmiştim.

Şimdi yeni bir parametre var. O yüzden bu başlıktaki tartışmama yeni bir sayfa açmak istiyorum. Ama kısa keseceğim. Zaten kafidir. Çünkü bugün

D. Mehmet Doğan

Ağabeyi yazmak istiyorum.

Zaporijya santralinde bir yangın çıktığı haberi düştü gündeme. Her fırsat bulduğumda vurgulasam da artık gerçekten anlaşılıyor ki Avrupa’nın asıl düşmanı Rusya değil, ABD.

Madem öyle ABD, İran-İsrail savaşını Avrupa’nın menfaatleri için geri bırakmayacaktır. Ve bilakis Hindistan’ın da enerjisiz kalacak olması ABD için önemli değildir.

Zaten Avrupa’nın kapatmaktan vazgeçtiği nükleer santrallere geri dönmesi öyle sıradan bir karar değildi. Avrupa, ABD’ye başkaldıracak bir yapı değil. Onu da anladık. Türkiye hele iyi mukabele ediyormuş onu da çok iyi anladık.

Basra Körfezinin mayınlarla kaplanacak olması ABD’nin istemeyeceği bir durum değil gibi geliyor artık bana hatta asıl arzu ettiği durum gibi geliyor şimdi.

Basra kapanırsa Çin enerjisiz kalacak. Tümden değil ama ciddi enerji krizine girecek ve ekonomisi daralacak. Çin’i birinci ekonomi yapmamayı kafasını koymuş ABD.

Çin enerjisinin çoğunu kömürden sağlıyor. Bu çapta bir ekonomi için kendi enerji varlığı kompozisyonuna bakaraktan olağan bir durum.

Çin’in Ukrayna-Rusya savaşından bu yana kömür dışı fosil kaynaklarda en büyük enerji tedarikçisi konumundaki ekonomi Rusya… Sonra Körfez ülkeleri geliyor.

Ukrayna-Rusya savaşıyla beraber Avrupa’ya enerji tedarik eden hatlar vurulunca Rusya, Çin’e Sibirya Gücü hattı üzerinden tedarikini artırdı. Hatta Sibirya’nın Gücü II yatırımını da planladı. (Bu noktada Kuzey Kore jeoekonomik önemini artırdı notunu ekliyorum.) Fakat Çin’in Körfez ülkelerine olan enerji bağımlığını azaltmak için bu ilave boru hattı kısa vadede çare........

© Yeni Şafak