“Türkiye siyasal İslamcı hareketinin referans noktalarında Mevlânâ’yı göremezsiniz, Yunus Emre’yi göremezsiniz… Bu aslında yeni bir düşünce tarzıdır ve tecrübe edilmemiştir. 1920’lerden itibaren tecrübe edilmeye Müslüman Kardeşler hareketi ile başlandı. Aslına bakılacak olursa Hasan el-Benna’nın kendisi bir Şazeli dervişiydi. Yapısal olarak da aslında Şazeli tarikat modelinin sosyalleştirilmiş haliydi. Ardından gelenler bu davranışı sürdüremediler ve Selefileştiler. Sonra onları pasiflikle suçlayan daha radikal akımlar Kardeşler’i bıraktılar. Daha uç noktalara vardılar. Bugün o damarın vardığı tepe nokta El-Kaide oldu.”

İslâmcılara azıcık hikmet penceresinden baksak?

İslâmcılara azıcık hikmet penceresinden baksak?

“Türkiye siyasal İslamcı hareketinin referans noktalarında Mevlânâ’yı göremezsiniz, Yunus Emre’yi göremezsiniz… Bu aslında yeni bir düşünce tarzıdır ve tecrübe edilmemiştir. 1920’lerden itibaren tecrübe........

© Yeni Şafak