Patrondan çalarak yoksulu sevindirmek hırsızlık mı kahramanlık mı
Bolu beyi, güvendiği ve sevdiği seyislerinden biri olan Yusuf’a: “Çok hünerli ve değerli bir at bul.” emrini verir.
Seyis Yusuf, kaliteli olacağına inandığı iki küçük tay bulur ve bunları satın alır.
Bolu beyi bu zayıf tayları görünce beğenmez ve çok kızar, seyis Yusuf’un gözlerine mil çekilmesini emreder.
Gözleri kör edilen ve işinden kovulan Bolu Beyinin At bakıcısı Seyis Yusuf, zayıf taylarla birlikte evine döner. Oğlu Ruşen Ali’ye talimat verir ve tayları büyütür.
Babası kör olduğu için Köroğlu takma adıyla anılan Ruşen Ali, babasının talimatlarına göre atları yetiştirir.
Taylardan biri mükemmel bir at haline gelir ve Kırat adı verilir.
Köroğlu yani Ruşen Ali Çamlıbel’e yerleşir, çevresine yiğitler toplar ve babasının intikamını alır.
Hayatını fakirlere ve çaresizlere yardım ederek geçirir.
Dağdan geçen kervanları basar.
Ağaların beylerin mallarını yağmalar yoksullara dağıtır.
Yeşilçam’ın ünlü yıldızı Cüneyt Arkın’ın bu konuyu anlatan Köroğlu filmini izlemeyen yoktur herhalde.
Destanımızın kahramanı Ruşen Ali 16 yüzyılda yaşamış halk ozanı yani Köroğlu’dur.
**
Şimdilerde Köroğlu’nu çağrıştıran ve çok paylaşılan bir hikâye dolaşıyor sosyal medya hesaplarında. Gerçek mi kurgu bilmiyorum.
Önce hikayeyi öğrenelim sonra başlıktaki soruya geçeriz;
“Ben her gün patronuma yalan söylüyorum.
72 yaşındayım. On yıldır Kocaeli’nin Çarşı içindeki Outlet Eşya Merkezi’nde, benden beklenmeyecek bir düzen........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin