Nihayet bir devlet 2026 yılında Empati Yasası’nı uygulamaya koyuyor |
Sosyal çürüme empati yoksunluğudur.
2025 yılında dünyada en çok eksilen, aranılan acil ihtiyaç haline gelen duygu nedir diye sorsalar muhtemelen bunun en doğru cevabı empati olacaktır.
Empati’nin en kısa tarifi, kişinin kendini başkalarının yerine koyarak hayata ve olaylara bakabilmesidir.
Uzun tarifi, kişinin diğer insanların ne hissettiğini anlama ve onların açışından bakarak, durumu içselleştirip kendini o kişinin yerine koymasıdır.
Kendini bir başkasının yerine koymak ve onun hissettiklerini hissetmek anlamını taşır.
Bu duyguya en çok ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel çalkantıların arttığı kaos dönemlerinde ihtiyaç duyulur.
Ve dünya bugün böyle bir dönemi yaşamaktadır; Gazze ile insanlık, derin ekonomik eşitsizliklerle zenginlik sınavı verilmektedir.
Eskiler “hal ehli” olmak lazım derlerdi.
Hemhal olmak bunun görünür hali.
Bu duygunun en üst aşamasına işar deniyor; Kendi ihtiyacın varken başkasının ihtiyacını gidermek.
Yani empati sadece kendini başkasının yerine koymak değil.
Ve bugün görünen o maalesef, insanların kendilerini kandırdıkları eylemsiz hal biçimi.
Empati başkasının yerine kendini koyduktan sonra harekete geçmek ve gereğini yapmaktır.
Gereği neyse ve eksiksiz.
İte ot, ata et vermek değil.
Sende olanı “ne varsa”........