İsrail’le haftalık görüşme yapıyorlar

MSB Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk basın toplantısında ilginç bir ifade kullandı. “Bazı ülkeler, terör örgütü SDG’yi silah bırakmama konusunda cesaret-lendiriyor” dedi. Ankara’da bu meselelere vakıf kiminle konuşsanız “bazı ülkelerin” açılımını şöyle yapar: Bazen İran, bazen Fransa. Bazen ABD içindeki bazı klikler. Ama en çok İsrail (Yazmıştık… SDG’ye askeri uyarı hazırlığı, 9 Aralık).

Duyduğuma göre SDG içindeki bazı yapılar, İsrail’deki bir klikle sık görüşüyormuş. Bu görüşmelerin sıklığı neredeyse haftalık bir periyod kazanmış.

Oysa, bir kaynağıma göre, Şam ve SDG, eylül-ekim aylarında müzakere yapıyordu. “SDG’nin yüzde 75’i Savunma Bakanlığına, yüzde 25’i polis gücüne entegre olsun, Şam komuta etsin” teklifleri gündemdeydi. Ancak kasım ayı başında bu müzakereler kesildi.” Kasım ayında ne oldu? Önemlidir.

NETANYAHU DİŞ GÖSTERİYOR

Bundan birkaç ay öncesine kadar İsrail, gidişatı belirleyen tek aktördü. 7 Ekim olaylarını fırsata çevirmiş, (Lübnan, Suriye, İran saldırılarıyla) bölgede tek hegemonik güç olma arayışına girmişti.

Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump’ın yan yana oturduğu BM’deki Gazze toplantısı (24 Eylül), ardından Mısır’da atılan imzalar iç ve dış politikada Netanyahu’yu zora soktu. Üstüne 11 Kasım tarihli Trump-Şara (Fidan’ın da katıldığı) Beyaz Saray buluşması geldi. Bu toplantılarda Suriye, DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyonun parçası oldu. Ben bu tabloya İsrail’in ricatı diyordum (Bakınız; Ortadoğu’da bir şeyler oluyor dedirten o istifanın perde arkası, 18 Kasım).

PALMİRA SALDIRISININ ŞİFRESİ

Bu gelişmeler karşılığında Trump’ın Netanyahu’ya muhtemel vaadi, içeride başarı olarak satabileceği “İbrahim Anlaşmalarıydı.” Burada kilit unsur S. Arabistan’dır. Veliaht Prens Selman........

© Yeni Şafak