menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hafıza siyasetine sıkışmak: DEM raporu

13 0
22.12.2025

AK Parti ve MHP’nin terörsüz Türkiye’nin yol haritasına dair sundukları raporlar önemli ölçüde örtüşmekte. Hem sorunun kaynağı ve tanımı hem de içinde bulunduğumuz projeksiyonun başarılı biçimde nihayete erdirilmesi adına ortaya koyulan perspektif, alınan inisiyatiflerin kararlılıkla sürdürüldüğünü göstermektedir. Sürecin ana taşıyıcısı olan her iki partinin bu konudaki çerçeveleri, hangi adımların nasıl atılacağına dair de ayrıntılı bir çerçeve sunuyor.

Sürecin siyaset sahnesindeki taşıyıcı aktörlerden biri olması beklenen DEM’in bu konudaki performansı istenilen seviyede değil. Hem İmralı Heyeti üzerinden ortaya çıkan bağlam hem de komisyon çalışmalarına iştirak eden DEM’li vekillerin tavrı ve zaman zaman parti içinden yükselen aykırı sesler, bir senkronizasyon sorunu olduğunu gösteriyor. Bütüncül bir çerçeve yerine çoklu söylemlerle karşımıza çıkan DEM’in tutumu, takip edilmesi zor bir çizginin ortaya çıkmasına neden olduğu gibi süreci zora sokacak taleplerle de örülü bir dizi tartışmayı beraberinde getirmektedir.


KİMLİK SORUNUNDA ISRAR

DEM’in raporu, süreci ısrarlı biçimde bir kimlik ve tanınma sorunu olarak ele almaktadır. DEM’e göre Kürt sorunu olarak tanımlanan bu mesele, halen önemli ölçüde bir güvenlik problemi olarak tartışılmakta. AK Parti ve MHP’nin aksine sorunu etnik bağlam üzerinden ele almayı yeğleyen rapor dili, çözüme dair sunduğu perspektif ile de Cumhur İttifakı üyelerinden ayrışmaktadır. Halbuki her iki parti de DEM’den ayrı olarak sorunun sadece güvenlikçi politikalarla çözülemeyeceğini ısrarla vurgulamış ve bugüne kadar güvenlik politikalarının dışında atılan adımlara dair geniş bir çerçeve koymuşlardı.

AK Parti iktidarları döneminde atılan demokratikleşme adımları ve bölgedeki ekonomik kalkınma hamleleriyle birlikte dilin korunması ve geliştirilmesine dair kültürel birtakım adımlar da........

© Yeni Şafak