Arafta kalmak: CHP’nin komisyon raporu |
Terörsüz Türkiye süreci başladığında, konuya yaklaşımı merak edilen partilerin başında CHP geliyordu. CHP’nin 2010’lardaki demokratikleşme sürecine yönelik pozisyonunun devam edip etmeyeceği önemli bir soru işaretiydi. Her ne kadar DEM (HDP) ile 14 Mayıs 2023 seçimleri öncesinde gündeme gelen ve 31 Mart yerel seçimlerinde de kısmen sürdürülen bir ittifak söz konusu olsa da CHP’nin Terörsüz Türkiye’ye yönelik yaklaşımı arafta kalan bir belirsizlik halini yansıtıyordu. Altılı masa ve özellikle İstanbul seçimlerindeki pozisyonun aksine ortaya çıkan bu belirsizlik siyaseti, CHP’nin komisyondaki tutumu ve raporuna da yansımaktadır.
AK Parti, MHP ve DEM’in raporlarını ele aldığımız analiz serimizin bugünkü bölümünde CHP’nin raporuna odaklanacağız. Komisyondaki tartışmalara da yansıyan arafta kalma hali, komisyonun bir dinleme faaliyeti olarak tanımladığı İmralı sürecine yönelik kararda da etkili olmuş ve kritik süreçleri bu belirsizlik üzerinden yöneten bir parti aklı söz konusu olmuştur. CHP bir yandan zorunluluk gereği komisyona iştirak etmiş diğer yandan da komisyonun işlevini içselleştiremeyen bir tavır sergilemiştir.
CHP, Siyaseten oluşan riski asgariye indirmek ve kamuoyundaki toplumsal desteği artırmak motivasyonuyla hareket eden komisyonun ilk netameli sınavını test etmek istememiş ve bir dinleme olarak tanımlanan İmralı temasını, örgüt ele başının meşrulaştırılması olarak yorumlamıştır. 27 Şubat tarihli deklarasyon ile irade beyan eden ve kurucusu olduğu örgütü fesihe çağıran Öcalan ile ilgili bu tutum, iktidara namzet olarak kabul edilen bir partinin pekala........