ABD ulusal güvenlik stratejisi üzerine |
Perşembe akşamı Beyaz Saray tarafından deklare edilen ulusal güvenlik stratejisi, ABD’nin yeni dönemde nasıl bir politika izleyeceğini farklı temalar üzerinden göstermekte. Herkesin ilgi alanına göre temas ettiği bu belge, daha ziyade ABD’nin küresel alanda nasıl bir politika takip edeceğine dair makro bir çerçeve üzerinden ele alınmakta. Trump liderliğinde, ABD’nin önceleneceği ve küre sathında ABD’nin maliyetlerini asgariye indirecek mutedil bir politikanın benimseneceğine dair vurgular söz konusu. Ortadoğu’dan çekilme olarak yorumlanan vurguların yanı sıra Çin’in birincil öncelik olarak konumlandırılmaması bilakis ticari ve askeri (Tayvan) açıdan dengeleme stratejisine odaklanılması bu pozisyonu teyit etmektedir.
AVRUPA TERBİYECİSİ
Belgede, en dikkat çeken hususlardan biri Avrupa’ya dair vurgular. Göçün, Avrupa’da sosyal çatışmayı tetiklediği ve düzensiz göçle medeniyet ve kimlik değerlerinde aşınma olduğu vurgusu dikkat çekici. Siyasi özgürlüklerin baskılandığı ve muhalefetin, Avrupa’da yeterince özgür olmadığı eleştirisi de oldukça ilginç. Öyle ki Trump’ın göreve başladığı andan itibaren Elon Musk’ın Avrupa siyasetini, aşırı sağ’ı açıkça desteklemek suretiyle etkilemesi ve başta İngiltere olmak üzere Almanya’da aşırı sağa yönelik baskılar nedeniyle hükümetleri eleştirmesi çok tartışılmıştı. Musk, zaman zaman Almanya Şansöylesi ile AfD konusunda zaman zaman da Starmer ile Reform Parti üzerinden tartışmalar yaşamıştı. Münih Güvenlik Konferası’nda J.D. Vance’in de benzer biçimde Avrupa’yı aşırı sağın baskılanması konusunda azarladığı hatırlandığında, ABD’nin Avrupa siyasetine dair perspektifi de tam anlamıyla görülmüş oluyor.
Avrupa’yı tedip edilmesi........