menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Değişmeyen kodlar

80 4
26.11.2025

Geçtiğimiz cuma günü (21 Kasım 2025) Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da oynanan Fenerbahçe Beko-Partizan maçının başlangıcında aşırılıkçı, faşist ve gürültücü Sırp taraftar grubu Grobari’nin açtığı dev bir pankart, dikkat ve tepki çekti. Pankartta, I. Kosova Savaşı (1389) akabinde Osmanlı Sultanı Murad Hüdâvendigâr’ın Miloş Obiliç adlı Sırp milliyetçisi tarafından bıçaklanarak şehit edilişi betimleniyordu. Sırplar tribünlerde Türkleri hedefe yerleştiren ırkçı marşlar söylemeyi de ihmal etmedi.

Türkiye’de hatırı sayılır bir kitlenin şaşkınlık ve öfkeyle dolu reaksiyonlarına neden olan bu sahneler, tarihe ve coğrafyaya sembollerin beslediği fay hatları üzerinden bakabilenler için ise gayet sıradandı. Sırplar, kendilerinden beklenen tavrı ortaya koymuş, benliklerinden hiç atamadıkları o kinleri dışarı vurmuştu. Nihayetinde, 1995’in yazında Srebrenitsa’da katledilen masum Müslümanları anmak için her yıl temmuz ayında düzenlenen barış yürüyüşü (Marş Mira) sırasında, yürüyüşe katılanları taciz etmek için yol boyunca domuz çevirme yapan bir kafa yapısından söz ediyoruz.

Kısa süre önce, bir başka vesileyle, Yunanlara bazı tarihî hakikatler hatırlatıldığında “Sene olmuş 2025, hâlâ mı hamaset?” şeklinde tepki gösterenler olmuştu bizden. Bu bakış açısına göre, yıllar ve yüzyıllar geçtikçe milletler olgunlaşacak, mazide yaşanan gerilimler ve düşmanlıklar unutulacak, böylece........

© Yeni Şafak