Çok yakıştı

Meşhur kıssayı bilirsiniz: Hz. Ömer, geceleri Medine-i Münevvere sokaklarında sürdürdüğü rutin teftişlerden birindeyken, sütçülükle iştigal eden bir anneyle kızının konuşmalarına kulak misafiri olur. Kadın süte su katılmasını istemekte, kızı ise ısrarla reddetmektedir. Kızcağız nihayet “Halife bunu yasakladı” diyerek annesine engel olmaya çalışır. Annesi “Halife şu gece vakti ne yaptığımızı nerden görecek?” deyince, kızı ona Halife kendilerini görmese bile her an ilahî murakabe altında olduklarını hatırlatır. Kadının hile girişimi başarısız olmuş, kızın takvası galip gelmiştir. Hz. Ömer, bu manzara karşısında çok duygulanır. Sabah olduğunda hemen aileyi araştırır, haber yollar ve bu müttakî kızı oğlu Âsım’a istetir. Hz. Ömer’in bu evlilikten doğan torunu Leylâ, Emevîler döneminin Mısır valilerinden Abdülaziz bin Mervân’la hayatını birleştirecek, bu evlilikten de 680 yılında Ömer bin Abdülaziz dünyaya gelecektir.

İslâm tarihinin en büyük isimlerinden biri olan Ömer bin Abdülaziz, çocukluk yıllarını geçirdiği Medine-i Münevvere’de çok iyi bir eğitim almış, sahabe ve tâbiînin önemli isimlerine yetişmiş, ardından 705’te amcası Abdülmelik bin Mervân’ın kızı Fâtıma ile evlendirilmişti. Ertesi yıl tayin edildiği Hicaz valiliği vazifesini yedi sene sürdüren Ömer, Mekke ve Medine’de önemli restorasyon çalışmalarına öncülük etti. 711’de meşhur Irak valisi Haccâc’ın ceberut uygulamalarını eleştirdiği için azledilen Ömer bin........

© Yeni Şafak