menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Beyin yakan asgari ücret klişesi

14 0
17.12.2025

Türkiye’de bazı cümleler vardır; söylenir, geçilir, sorgulanmaz. Ne kanıt ister ne düşünme zahmeti.

Bir refleks gibi dile gelirler, çünkü gerçeği açıklamak için değil, tartışmayı kapatmak için vardırlar.

Mesela:

“Ankara’da yaşayamam, deniz yok.”

“Yetenek işi abi bunlar, ben çok istiyorum da yeteneğim yok.”

“Benim bağlanma korkum var.”

“Sen daha iyilerine layıksın.”

“Hakem maçı katletti.”

“Skor oyunu yansıtmıyor.”

Hepsi farklı alanlardan geliyor ama aynı işlevi görüyor, sorumluluğu, yapısal gerçeği ve yüzleşmeyi erteleyen son derece konforlu bir alan inşa ediyorlar. Aynı refleksi, uzun süredir iktisadi bir mesele olmaktan çıkıp toplumsal bir klişeye dönüşmüş asgari ücret tartışmasında da görüyoruz.

Neymiş efendim:

“Asgari ücret enflasyonu artırır” imiş

Tüm bu klişelerin ortak özelliğinin baş döndürücü olmak yerine düşünmeyi durduruyor olması inanılmaz bir düşünsel krize işaret ediyor.


BEYİN BEDAVA

“Ankara’da yaşayamam, deniz yok” diyen biri aslında her ne kadar Ankara’ya öyle yakışsa da kar, şehirle yüzleşmek istemiyor,

“Yetenek işi abi” diyen, sistemin nasıl çalıştığını tartışmak istemiyor,

“Bağlanma korkum var” diyen, ilişki sorumluluğunu kişilik etiketine hapsediyor,

“Sen daha iyilerine layıksın” diyen ise ne ayrılığı gerçekten açıklıyor ne de sorumluluğu üstleniyor; sadece karşı tarafa iltifat ambalajında bir belirsizlik bırakıyor,

“Asgari ücret enflasyonu artırır” diyen de üretimi, verimliliği, kâr marjlarını, kur şoklarını, rekabet yapısını, hatta insan psikolojisini konuşmak yerine tek cümleyle meseleyi kapatıyor.

İşte bu yüzden bu klişeler “beyin yakan” olmanın ötesine geçmeyi başarıyor.


BÜYÜK........

© Yeni Şafak