“Herkes gün olur evine geri döner!”

Ekonomik belirsizlikler, “hayatta kalmak lütuf değil haktır” diye haykıran kadınlar, çocukların hayatını çalarak insanlığa ihanet edenler, bir mesajla başlayan arkadaşlıkların yine bir mesajla son bulduğu, acıların bir emojiyle anlatılamadığı kasvetli bir tablo. Gülümseyen yüzleriyle anılarda kalan, ama artık aramızda olmayanların acı bir sessizliği ve umutsuzluğun hissedildiği günlerde, isyanlar büyüyor. Tam da bu noktada, MetroPOLL Araştırma’nın Türkiye’nin Nabzı Eylül ayı raporu, halkın büyük bir kısmının bu umutsuz tablo karşısında artık bir çıkış yolu aradığını gösteriyor. Rapora göre, halkın u’i siyasetin mevcut durumundan memnun değil ve muhalefetin beklentileri karşılayamadığını düşünüyor.


MUHALEFETİN BÜYÜK ÇIKMAZI

CHP ve İYİ Parti seçmeninin kimlik bunalımına girdiği, partilerinin neyi savunduğunu, hangi yolu izlediğini ve hatta bu yolun doğru olup olmadığını sorguladığı bir ortamda, AK Parti seçmeninin yuvaya dönmesinden daha doğal ne olabilir? Rapora göre, toplumun r’si Türkiye’de bir muhalefet boşluğu olduğunu düşünüyor.

Ankara’da yaşayanlar bilir; eski evlerin aydınlığa bakan, ancak güneş görmeyen karanlık odaları vardır. Apartmanın hava boşluğuna bakarlar ama yine de “aydınlığa bakan oda” derler. Türkiye siyasetinin “aydınlık odası” da tüm ışıkları söndürüp, “öyle gel” demekten başka çözüm üretemeyen, zayıf aktörlerin unutulacak replikleriyle dolu muhalefetten başkası değil.

Bu durumu sadece ben söylemiyorum; rapora göre CHP seçmeninin yarısından fazlası da aynı fikirde. Milli meselelerde bile -mış gibi yapmaktan vazgeçemeyen, halkın gönlünde bir kıvılcım bile yakamayan bir muhalefet, ne kadar gelecek vadedebilir ki? Enflasyon döneminde tek argümanı ENAG’ın açıkladığı enflasyon rakamları olan ve toplumsal olayların yaşandığı bir dönemde tek motivasyonu parti içi liderlik mücadelesine dönüşen bir muhalefetten bahsediyorum.

MetroPOLL Araştırma Şirketi’nin Türkiye’nin........

© Yeni Şafak