Vahdet-i vücûd meselesi (4) |
Başta İbnü’l-Arabî olmak üzere vahdet-i vücudcu düşünürler, kendi varlık anlayışlarını ifade etmek için çeşitli anlatım yollarına başvururlar. Bunlar arasında belki de en anlaşılır olanı bu düşüncenin temel kabullerini topluca ifade etmeye kabiliyetli daire örneğidir. Bilindiği üzere daire merkez nokta, çeper ve bu ikisi arasındaki yekpare yüzeyden oluşur. Buna göre varlık, merkez noktadan çepere doğru genişleyen bir daire gibidir. Genişleyen, Hak’tan ibaret olan varlığın kendisidir. Nasıl ki sadece merkez nokta seviyesinde iken dairede hiçbir belirginlik yoksa Hak da kendinde mutlak gaybtır. Bu sebeple hiçbir şekilde zuhur etmemiş kendinde Hakk’ın nasıl olduğunu bilme imkânımız yoktur. Bu, Hakk’ın “gizli hazine olduğu” ve kendisinden başka hiç kimseye malum olmayan halidir. Vahdet-i vücudu diğer birlikçi felsefi öğretilerden ayıran temel noktalarından biri budur. Zira kendinde Hakk’ın hiçbir zuhura indirgenmemesi, Tanrı’nın mevcutlardan yani alemden ibaret görülemeyeceği, evrenin bütününün Hakk’ı oluşturamayacağı anlamına gelir.
Bir daire oluşturacak şekilde noktadan çevreye doğru üç yüz altmış derecelik açıyla genişleme olduğunu düşünün. Vahdet-i vücudcu düşünürler dairenin genişlemesiyle ifade edilen bu zuhur sürecini üçlü beşli yedili hatta kırklı mertebe tasnifleriyle anlatmıştır. Fakat burada böylesi ayrıntıya girmemek için sadece zuhur sürecinin tahlilini yapabiliriz. Genişleme aralığı her ne olursa olsun ilk zuhurla birlikte daire oluşur ve kademe kademe genişleyebilir. Buna göre dairenin merkezinden çevreye doğru genişlemesi, Hakk’ın ilk zuhurundan başlar, son zuhur olan insanda nihayete erer. İlk aşamada ilahî isim ve sıfatlar mücmel olarak yani topluca ama ayrıntısız olarak bulunurken zuhurun son aşaması olan cismanî âlemde ilahî isimler ayrıntılı olarak ortaya çıkar. İlk aşamada isim ve sıfatlar topluca bulunduğu gibi son aşamanın son ucunda bulunan insanda da isim ve sıfatların tamamı bulunur. Yani zuhur, başladığı yere döner ama başlangıç ve son arasında isim ve sıfatların ayrıntısının bulunup bulunmaması bakımından farklılık vardır.
Dairenin merkezi ile çevresi arasında bulunan bütün noktaların dairenin........