Gelenek içinde kalarak yenilenme
Gelenekler su gibidir. İçerden bir hareket olmadığı yahut dışardan beslenmediğinde zamanla kokuşmaya maruz kalır. Gerek iç gerek dış saiklerle yenilenmenin de tek bir yolu ve tarzı yoktur. Birbirine benzer yenilenmeler olabildiği gibi birbirinden farklı, birbirini yadırgayan, yadsıyan hatta birbiriyle mücadele eden yenilenme biçimleri vardır. İslam tarihi yenilenmenin neredeyse bütün biçimlerine şahitlik eder. Bazı yenileme teklif ve teşebbüsleri başlangıçta yadırganmış ve yadsınmış ama süreç içinde geniş bir kabule mazhar olmuştur. Bazıları ise o ekolü temsil edecek şekilde kabul görmüş ama o ekol içinde kalmış hatta süreç içinde tarih sahnesinden silinmiştir. Kabule mazhar olma ve reddedilme, ilk bakışta zannedildiği gibi yenilenme teklif ve teşebbüsünün içten veya dıştan gelmesiyle ilgili değildir yahut buna indirgenmez. Evet, istenmeyen teklif ve uygulamaların dış saiklere nispet edilmesi sanırım bütün toplumlarda yaygın bir tavırdır. Çünkü bir şeyin yabancılığı ona karşı olumsuz tavır takınmak için daima makul bir mazeret olarak kullanılmıştır. Fertlerin olduğu gibi toplumların da tiksinme özelliği vardır ve her dönemde bu özelliğin uyarılması kısa vadede sonuç alınacak bir strateji olabilir. Fakat zamanla fertlerin ve toplumların alışkanlık ve beğenilerinde küçük ve büyük ölçekte değişimler olur. Çünkü fertler de toplumlar da daha uyumsuz gördükleri bir şeyin uyumlu taraflarını yahut uyumlu gördükleri şeyin uyumsuz taraflarını fark etmeye başlarlar. Bu sebeple bir zamanlar kabul görmeyen bir uygulama kabul görmeye başlar veya bunun tersi olur. Her ikisinin de pek çok örneği bulunabilir. Bu süreç genellikle sancılıdır. Uyum sorunlarının giderilmesi bazen yüzyıllar alabilir. Zira ilgili alanın bir bütün olarak teori ve uygulamasına vakıf büyük düşünürlerin veya ustaların yetişmesine ihtiyaç duyabilir. Böyle bir seviye ise toplumların hayatında çok yönlü........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden