Ensarlık karnemiz iyi değil

Suriye iç savaşı

15 Mart 2011 tarihinde başlamıştı.

Suriye halkı da bu tarihten itibaren

Türkiye

başta gelmek üzere yakın ve uzak ülkelere sığınma maksadıyla hicret etmişlerdi.

Bizim din ve kültür literatürümüzde konu

hicret emek

olduğunda mensubuna

muhacir

, muhatabına ise

ensar

denilir. Kafir ve laik literatürde bunların yerine kullanılan sığınmacı, düzensiz göçmen, savaştan kaçanlar vb. ifadeler ilk ikisindeki anlamın derinliğine asla ulaşamaz. Ancak son yüzyılda ülkemiz insana dayatılan

seküler dil

nedeniyle ilgili ifadeler öncelikli olarak kullanılmış, böylece muhacir-ensar ilişkisine daha baştan maddeci, faydacı, ırkçı ve faşist bir mahiyet yüklenmiştir.

Bunun tek istinası, ensarlık vasfını hak eden isimsizleri de temsilen

Cumhurbaşkanı Erdoğan

’ın muhacir-ensar kelimelerine sahip çıkmış olmasıdır. Mesela 9 Mayıs 2022 tarihli konuşmasında şunları söylemiştir:

"Birilerinin kalkıp ülkemize hicret eden ama Suriye, ama Afganistan, ama Irak, İran fark etmiyor, biz muhacirlik ve ensar olma kabiliyetinin ne olduğunu en iyi bilen bir kültürün mensuplarıyız. Muhacirlik, ensar nedir bunu anlamayan, bunu bilmeyenlerle bizim işimiz yok. Biz sevgili Peygamberimizin muhacirliğini de biliriz, ensar olduğu dönemi de biliriz. Biz bu yolda aynı anlayışla devam ediyoruz. (…) Birileri çıkmış durmadan laf salatası yapıyor. Bizim kapımız açık, onlara ev sahipliğimizi yapmaya devam edeceğiz.........

© Yeni Şafak