Türkiye-Suriye: ABD’ye karşı organize bir hareket mi?

Suriye’de Türk varlıklarına yönelik saldırıların zamanlaması, Ankara-Şam ilişkilerinin tazelenmesine yönelik gelişmelerin hedef alındığını gösteriyor…

Kayseri’de yaşanan çirkinliğin ‘kargaşaya’ yükseltilmesinin nasıl beslendiğine ilişkin gerçekler de bu tabloya eklenirse şaşırır mıyız?..

Pazartesi akşamı Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama ilintiyi gösteriyor; “Zanlısı hakkında adli süreç işletilen suçun ardından Kayseri’de yaşanan üzücü hadiselerin sınırlarımızın ötesinde provokasyonlara malzeme edilmesi yanlıştır”…

Türk bayrağına, Türk TIR’larına, PTT ofislerine saldırı gibi organize tetikçiliğin arkasında kimlerin fiili, kimlerin aklı bulunduğuna şüphe olmasa gerek…

Türkiye ile bölgenin arasını bozmak amaçlı ‘operasyonun’, yine Türkiye’deki göçmen hassasiyetini kapsayarak kavurma planı olduğunu tespit gerekiyor…

Fiil PKK’nın, akıl ABD/İsrail’indir…

***

Türkiye-Suriye ilişkileri üzerine hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem Şam lideri Esad’ın sıra dışı açıklamalarının yarattığı korkuyu tarif etmemiz gerekiyor…

Cumhurbaşkanı’nın, “Suriye ile yeniden diplomatik ilişkileri kurmamak için bir sebep yok. Geçmişte nasıl yaptıksa yine yapabiliriz. Suriye’nin içişlerine karışmak gibi bir niyetimiz yok. Biliyorsunuz ailece görüşmeye varana kadar Sayın Esed’le geçmişte nasıl yaptıksa yeniden yapmamamız için bir sebep yok” ifadeleri, zorlu yılların bagajını taşıyan ilişki için gerçekten cesur ve sıra dışıdır. ‘Ailece’, kucaklaşma davetidir…

Nitekim, Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarının hemen evvelinde Esad’dan duyulan ifadeler de alışılmışın dışında esneme emareleri gösteriyor; “Suriye, Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesine, bu sürecin egemenliğine saygı ve Suriye devletinin egemenliğini tüm ülke toprakları üzerinde yeniden tesis etme arzusuna dayanması halinde olumlu........

© Yeni Şafak