8 Haziran tarihli Milli Güvenlik Kurulu basın bildirisi, emsallerinden önemli bir farkla ayrılıyor. Önceki açıklamalarda olmayan, muhtemelen uzun süre boyunca-belki yüzyıl daha-tekrarlanmayacak bir ‘açılış maddesine’ sahip…

“Türkiye Cumhuriyeti’nin geride bıraktığımız yüzyılda karşı karşıya kaldığı sınamaların, milletimizin demokrasiye olan inancı ile istiklal ve istikbal mücadelesindeki azmini keskinleştirirken, devletimizin temellerini daha da sağlamlaştırdığı belirtilmiş; Türkiye Yüzyılının başlangıcı olan yeni dönemde de ülkemizin güvenliğini, huzurunu ve refahını sağlamaya yönelik adımların aynı kararlılıkla atılmasına devam edileceği vurgulanmıştır”…

Metin, Türkiye Cumhuriyeti’nin ileri ideallerine yatırım yapıyor ama kısa vadeli yüzleşmeleri de, yani “Ankara ne yapacak” diye bekleyenlerin meraklarını da gideriyor.

Durum…

Aktüel gelişmelerden yürüyelim…

Sınama yaklaşıyor; Temmuz’da Litvanya-Vilnius’da İsveç önümüze gelecek. Washington ve NATO’nun yüklendiklerini biliyoruz.

Hem ABD/İngiltere mahreçli, yakın mesafeli ilk kümeyi tarif ettik hem İsveç meselesinin “önemini”.

Birinci maddeye bakabilirsiniz…

Üçüncü küme Kafkaslar…

İşler karışık. Azerbaycan-Ermenistan savaşının öncesinden yakın zamana kadar bölgenin stratejik motivasyonları Türkiye ve Rusya’nın elindeydi. Uygun zemine basıyor, uygun konjonktüre yaslanıyordu. Hazar’a kıyı ülkelerin/ittifakının dış etkenlere kapısını kapatan tutumu Batı’yı çok zorlamıştı. Coğrafya sadece Batı’yı itmekle kalmıyor, İran ve Rusya gibi iki ABD/İsrail düşmanını önceliyordu. Harita aynı zamanda Çin-Batı yoluydu. Herkes ayarlarını biraz da buna göre yapıyordu…

Konu şimdi Karadeniz ve Ukrayna savaşının ayrılmaz parçası. Hem de Suriye ve Ortadoğu üzerinden İsrail’in. Bugün Bakü’de istihbarat savaşları yaşandığını biliyoruz; sıkça İran istihbaratına yönelik operasyonlar yapılıyor. Öte yandan ABD’nin de bölgeye asıldığını izleyebiliyoruz.

Washington’un gözetiminde iki ülke liderinin kapalı kapılar ardında gerçekleştirdiği uzun oturumlardan sonra iyi haberlerin gelmesi, yani Ermenistan’ın Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanıması, Ankara’da Cumhurbaşkanlığı töreninde Paşinyan’ın ağırlanması, Aliyev ile önlü-arkalı oturulması da memnuniyeti tahkim ediyor.

Türkiye’yi merkeze alan üçgenin, üçüncü kümesi de budur. Ankara, yüksek stratejik değer taşıyan bu sorun yaklaşacak?

Birinci maddeye bakabilirsiniz.

Sık yaşanan bir durum değil bu. 14-28 Mayıs seçimlerinden çıkan sonucun ne denli önemli olduğunu durmadan vurgulamamızın sebebi buydu. Şimdi ülkenin en tepe güvenlik kurulu, “aynı kararlılıkla” önümüzdeki yolu yürüyeceğimizi peşinen ilan etmiş bulunuyor.

Bu yüzden herhangi bir dış politika/ulusal güvenlik sorununda, ‘Türkiye acaba ne yapar’ diye tasalanırsanız..

Artık nereye bakacağınızı biliyorsunuz…

QOSHE - Türkiye size ‘reddedemeyeceğiniz bir teklif yapabilir’! - Nedret Ersanel
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Türkiye size ‘reddedemeyeceğiniz bir teklif yapabilir’!

231 3
10.06.2023

8 Haziran tarihli Milli Güvenlik Kurulu basın bildirisi, emsallerinden önemli bir farkla ayrılıyor. Önceki açıklamalarda olmayan, muhtemelen uzun süre boyunca-belki yüzyıl daha-tekrarlanmayacak bir ‘açılış maddesine’ sahip…

“Türkiye Cumhuriyeti’nin geride bıraktığımız yüzyılda karşı karşıya kaldığı sınamaların, milletimizin demokrasiye olan inancı ile istiklal ve istikbal mücadelesindeki azmini keskinleştirirken, devletimizin temellerini daha da sağlamlaştırdığı belirtilmiş; Türkiye Yüzyılının başlangıcı olan yeni dönemde de ülkemizin güvenliğini, huzurunu ve refahını sağlamaya yönelik adımların aynı kararlılıkla atılmasına devam edileceği vurgulanmıştır”…

Metin, Türkiye Cumhuriyeti’nin ileri ideallerine yatırım yapıyor ama kısa vadeli yüzleşmeleri de, yani “Ankara ne yapacak” diye bekleyenlerin meraklarını da gideriyor.

Durum…

Aktüel gelişmelerden yürüyelim…

Sınama yaklaşıyor; Temmuz’da Litvanya-Vilnius’da İsveç........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play