Fiziki altın mı, dijital altın mı? Bireysel tercih mi, milletin ortak sermayesi mi?
Türkiye’de hane halkının en yerleşik tasarruf alışkanlığı altın biriktirmektir. Asırlardır güvenin sembolü olan altın, bugün de milyonların birinci yatırım aracı durumunda.
Fakat burada çok temel bir soru ortaya çıkıyor: Altın yalnızca bireyin malı mıdır, yoksa milletin ortak sermayesinin bir parçası mıdır? Çünkü yastık altındaki altın miktarının 3.500 tona yaklaşması artık sadece bireysel güvenlik değil, ülkenin sermaye verimliliğini belirleyen devasa bir ekonomik gerçekliktir.
Fiziki altın; somuttur, tam kontrol sağlar ve evrensel kabul gördüğü için büyük bir psikolojik güven sunar. Ancak saklama riski, kayıp ihtimali, yüksek alım–satım makası, işçilik maliyeti ve likidite yavaşlığı gibi önemli dezavantajlara sahiptir.
En kritik sorun ise şudur: Evde tutulan her gram altın, ülkenin üretim gücüne, yatırımına ve istihdamına dönüşemeyen atıl bir sermayeye dönüşür.
Dijital altın ise modern bir çözüm sunar.
Bankalarda veya katılım finans kurumlarında tutulan altın; düşük maliyet, hızlı........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein