İslam'da din adamı var mıdır? (3)
Bazen şöyle bir söylemle karşılaşabiliyoruz: “İslam’da din adamı yoktur. Herkes din adamıdır; zira her Müslüman dininin adamı olmak zorundadır.” Bu tarz beylik lafların pratikte hiçbir karşılığı yoktur. Benzer durum başka dinlerde de mevcuttur. Mesela teorik olarak her Yahudi hahamdır. (Bk. F. Kaufmann-J. Eisenberg, “Yahudi Kaynaklarına Göre Yahudilik”, Din Fenomeni, çev. ve der: Mehmet Aydın, s. 94). Ancak pratikte böyle değildir. Zira dinin de bir bilgi boyutu vardır. Herkes din bilgini olamaz. Ayrıca cemaatin manevî motivasyonunu canlı tutma, mabet ve ritüel organizasyonu anlamında din hizmetleri kolay şeyler değildir. Hem kabiliyetli olmayı hem de vakit ayırmayı gerektirmesi sebebiyle bunları herkes yapamaz. İslam’da da durum aynıdır. “İslam’da din adamı yoktur.” sözü, “İslam’da din âliminin hiçbir otoritesi yoktur.” ya da “İslam’da din hizmetlerini yerine getiren bir zümreye ihtiyaç yoktur.” anlamında söyleniyorsa, bu sözün naslarda ve vâkıada bir karşılığı yoktur.
Dinlerin genel özelliklerinin ve özellikle din kurucularına yüklenen niteliklerin, din adamlarının niteliklerini ve konumunu da şekillendirdiği söylenebilir. Mesela Yahudilik, bir ırk dinidir. Yahudilerin gözünde Hz. Musa ve Hz. Harun, din büyüğünden ziyade Yahudi milletinin uluları gibidir. Yahudilikte özel bir din adamı sınıfı olan “kohen” olabilmek için Hz. Harun’un soyundan gelmek gerekir. Hristiyanlıkta Hz. İsa, aşırı yüceltilmiş ve tanrılaştırılmıştır. Benzer şekilde Hristiyan din adamlarına da aşırı bir yetki ve otorite verilmiştir. İslam’da ise Hz. Muhammed (sav) hem beşer-kul hem de peygamberdir. Onun bu dengeli vasıfları İslam’da “âlim, fakîh, hoca, müftü, ârif, şeyh, mürşit vs.” olarak anılan din adamının konumunu da şekillendirmiştir. Onlara oldukça saygın ve itibarlı bir konum verilirken imtiyazlı bir konum ve aşırı yetkiler verilmemiştir.
Her sahanın uzmanları vardır. Dinler de şu iki yönüyle uzmanlık ister: Bilgi sahibi olma ve ibadetleri/âyinleri yönetme. Bu iki konuda uzmanlaşmış insanlar, doğal olarak bulundukları toplulukların dinî liderleridir. Bu anlamıyla “İslam’da din adamı vardır.” denilebilir. Türkçe ve Arapça kadim dinî kitaplarda “din adamı/raculü’d-dîn” tabiri yoktur. Türkçemizde “Din adamı” tabiri, modern bir tabirdir. Muhtemelen Batı dillerindeki “clergy”nin karşılığı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu da bir ihtiyacın........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein