Benim Kadir gecem -Kadir Sûresi bana ne söyler?-

Dünkü yazımızda, Kadir Gecesi ve Kadir Sûresi hakkında genel bilgiler vermiştik. Bugünkü yazımızda ise, “Bu mübarek sûre, bana -doğrudan ya da dolaylı olarak- ne söyler? Kadir gecesi benim için ne ifade eder? Kendi Kadir gecem nedir? Onu nasıl yaşarım? Yaşarsam ne olur? Yaşadığımın alâmeti ne olur?” suallerini cevaplamaya çalışacağız. Başta şunu ifade edelim ki, bu yazıda serd edeceğimiz ifadeler ve yorumlar; belki kısmen daha önce okuduklarımızdan, belleğimizde ve gönlümüzde kalanlardan mülhem olabilir. Lâkin daha ziyade şahsî anlayış ve idrak seviyemiz nispetinde, aklımızın ve gönlümüzün erdiğince, yapacağımız indî/öznel okuyuşlar ve duyuşlardan oluşacaktır. Yani Mâturidî’nin tasnifiyle söylersek “tefsir” değil, “te’vil”dir. Sûfîlerin ıstılahıyla söylersek, “işaretler”dir. Hatası, bizim beşeriyetimizden; doğrusu, O’nun füyûzâtındandır.

Şöyle buyurulur bu mübarek sûrede: “1. Biz, onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesinde indirdik. 2. Kadir Gecesi nedir, bilir misin? 3. Kadir Gecesi, bin aydan hayırlıdır. 4. O gece, melekler ve ruh, Rab’lerinin izniyle her bir iş için inerler. 5. O gece, tam bir selâmet ve huzurdur; tan ağarıncaya dek.

Kanaatimizce iki türlü Kadir gecesinden bahsedilebilir: Birincisi, Kur’an’ın nâzil olmaya başladığı gecenin yıldönümü olan Kadir gecesi. Bu gece, muhtemelen 27 Ramazan/24 Ağustos 610 tarihine denk gelmektedir. Efendimiz (sav)’in ramazan ayının son on gününde araştırılmasını tavsiye buyurduğu gecedir. İkincisi, Kur’an’ın nâzil olmaya başladığı gecede Muhammed Mustafa Efendimiz (sav), nasıl bir manevî tecrübe yaşamış ise, benim de kendi manevî mertebe ve kabiliyetime göre, onun bir benzerini yaşadığım gecedir.

Dünkü yazımızda birinci manadaki Kadir gecesi hakkında “malumat” vermiştik. Bu yazımızda da, ikinci manadaki Kadir gecesi hakkında “marûfât” vermeye gayret edeceğiz.

Yaşadığım, ama künhüne bir türlü vâkıf olamadığım ve hiçbir zaman da vâkıf olamayacağımı bildiğim şu fâni dünya hayatında tecrübe ederek bildiğim bir şey var: Varlık, eşya, madde, mana vs. kısacası gördüğüm ve kavradığım her şey, aslında benim zihin ve gönül dünyamda olup bitenlerden ibaret. Ben yoksam, bunların hiç birisi de yok. Ben varsam, hepsi de var. Ve ben onları nasıl........

© Yeni Şafak