Netanyahu’nun İran kartı

İsrail’in Suriye’deki İran konsolosluğunu vurmasına cevaben Hamaney’in yaptığı ‘karşılık verilecek’ açıklaması, bölgesel vekâlet savaşının doğrudan savaşa evirilme ihtimalini artırdı. Netanyahu 7 Ekim’den beri hem Beyrut’ta hem de Suriye’de Hamas ve Şii milis hedeflerini vurarak çatışmayı genişletmeye çalışıyordu. İran ve Hizbullah’ın askeri olarak Hamas’ın yanında yer almayı reddetmesiyle ‘bölgesel savaş’ nispeten daha kontrollü bir biçimde devam ediyordu. Ancak Hamaney’in İran konsolosluğunun vurulmasının İran toprağının doğrudan hedef alınması anlamına geleceği şeklindeki açıklamaları Washington’u da alarma geçirdi. İsrail’le İran’ın doğrudan çatışması halinde, Biden seçim yılında en son arzu edeceği şekilde yeni bir Ortadoğu savaşına müdahil olmak zorunda kalacak. Bu da hem Ortadoğu’da yeni bir savaştan uzak durma hem de Gazze savaşının bölgeye yayılmamasını sağlama politikalarının iflası anlamına gelecek.

İran’ın bölgedeki vekilleri üzerinden İsrail’e saldırmasının an meselesi olduğunu söyleyen Amerikan yönetimi, bir yandan da İran’a farklı kanallardan mesaj gönderiyor. Muhtemelen İsrail’e saldırdığı takdirde Amerika’yı karşısında bulacağı uyarısını İran’a ileten Biden yönetimi, tansiyonu düşüremezse Gazze savaşının bölgesel çatışmaya dönüşmesi gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacak. Dahası, yönetim Gazze’deki insani durumla ilgili olarak İsrail’e karşı bir süredir sertleştirdiği dili bir kenara bırakarak İran’a karşı Tel Aviv’in yanında yer almak zorunda kalacak. CENTCOM komutanı General Kurilla’nın İsrail’e gittiği ve muhtemel bir saldırı durumunda savunma koordinasyonu yürüteceği şeklindeki haberler de bunun bir göstergesi zaten. Washington muhtemel bir saldırıya İsrail’in vereceği cevabı orantılı tutarak tansiyonu azaltmaya çalışabilir ancak burada........

© Yeni Şafak