Biden NATO’ya güven verebilir mi?

NATO üyesi ülkeler ittifakın kuruluşunun 75. yıl dönümünde Washington’da toplanırken, Amerikan liderliği etrafındaki soru işaretlerinin bu derece yoğunlaşması tarihi bir dönemeçte olduğumuza işaret ediyor. Amerikan Başkanı Biden’ın siyasi hayatının belki de en kritik kriziyle karşı karşıya olduğu bir aşamada ittifakın geleceğiyle ilgili NATO liderlerine güven aşılamak zorunda olması zirveyi daha da önemli hale getiriyor. Trump döneminde açığa çıkan Amerikan liderliği krizini yönetmekte ve Ukrayna’nın işgali sonrasında NATO’nun ortak destek vermesinde büyük oranda başarılı olan Biden, ittifak liderlerine bu kazanımların geçici olmadığını göstermek zorunda. Potansiyel bir Trump zaferinin NATO’yu çok daha belirsiz bir gelecekle karşı karşıya bırakma ihtimaline karşı, Biden’ın ittifakın Amerikan siyasi krizlerinden etkilenmeyeceği formüller üretmesi gerekiyor.

Amerika’nın 2. Dünya savaşı sonrası kurduğu uluslararası sistemin güvenlik altyapısını oluşturan ve modern zamanların en başarılı güvenlik ittifakı addedilen NATO’nun Soğuk Savaş’ın bitimiyle birlikte bir misyon krizine girdiği biliniyor. Uluslararası sistemin yeni meydan okumaları karşısında asli görevi olan Avrupa’yı koruma konusunda ciddi bir sorun yaşamamakla beraber, NATO gerek tek kutuplu gerekse çok kutuplu dönemin gereklerine uygun bir stratejik vizyon geliştirmekte zorlandı. 11 Eylül saldırıları sonrasında ABD’nin 5. madde çağrısı yapması sonrasında Afganistan’da uzun süre varlık gösteren NATO’nun kuruluş misyonunun dışındaki bu tür operasyonları ittifakın yeni dönemde nasıl bir misyon üstlenmesi gerektiği tartışmalarını yoğunlaştırmıştı. Bölgesel ve küresel sorunlarla mücadele konusunda yeni stratejik konseptler geliştirmeye çalışan NATO, ittifak üyelerinin karşı karşıya kaldığı tehditlere karşı etkin cevap vermekte her zaman başarılı olamadı.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle birlikte asli işlevi ve kuruluş amacına çok daha yakın bir güvenlik tehdidiyle karşılaştığında, NATO’nun........

© Yeni Şafak