Ya o SİHA Ankara’ya ulaşsaydı! Askeri ya da “sivil” bir hedefe isabet etseydi! Peki “yolunu şaşırmış bir füze” Ankara’ya yönelirse ne olacak? Rusya mı, Ukrayna mı, “üçüncü bir ülke” mi? Kontrol masasında kim vardı?

15 Aralık’ta

kimliği belirsiz bir SİHA

, Karadeniz üzerinden

Türkiye hava sahasına

giriyor.

Anadolu içlerine

yöneliyor ve

Çankırı’da Türk F-16’ları

tarafından düşürülüyor.

Milli Savunma Bakanlığı;

SİHA’nın kontrolden çıktığını, NATO ve milli kontroldeki F-16’lara alarm verildiğini

, hava sahası kontrolü açısından tüm prosedürlerin devreye sokulduğunu, SİHA’nın

meskun mahal dışında uygun bir pozisyona gelince vurulduğunu

açıklandı.

Ancak; söz konusu

SİHA’nın hangi ülkeye ait olduğuna, nereden havalandığına, düşürülmeseydi Türkiye içinde hangi adrese ulaşabileceğine

, Türkiye için

nasıl bir tehdit

olabileceğine dair bilgi verilmedi.


PEKİ O SİHA DÜŞÜRÜLMESEYDİ ANKARA’DA NEREYİ VURACAKTI?

Bilgi olmayınca da üzerinde

spekülasyonlar

arttı.

Bir SİHA’nın dışarıdan Türk hava sahasına girmesi Çankırı, Kastamonu hattına kadar ilerlemesi, Ankara’ya yönelmesi

durumunda Ankara çevresinde

nereleri vurabileceği

üzerine her türlü tahmin normalleşti.

Evet, açıklamada “

kontrolden çıktığı

” söylendi. Kontrolden çıkan bir SİHA

Anadolu içlerine kadar nasıl gelebildi

, düşürülmeseydi nereye isabet edecekti, boş bir alana mı düşecekti yoksa

Ankara çevresinde bir hassas tesisi mi vuracaktı

ya da

Ankara’da başka bir adres

mi hedef alınmıştı?

“TEKNİK ARIZA” SÜSÜ VERİLMİŞ BİR KURGU YAPILMIŞ OLABİLİR Mİ?

Aslında “ölümcül” ihtimaller var. Sadece bir kaza, yolunu şaşırma olarak kabul etsek bile bir tehlike var. Karadeniz’in kuzeyindeki savaşı düşününce, Türkiye-İsrail ilişkilerindeki gerilimi düşününce, NATO-Rusya gerilimlerini düşününce bu ölümcül ihtimalleri ciddiye almak, her olasılığı derinden düşünmek zorundayız.

Belki sıradan bir teknik “kaza”. Belki son derece iyi planlanmış, “kaza süsü” verilmiş, Türkiye içinde bir adresi vuracak şekilde ayarlanmış ve bu saldırı sonrası için bir senaryo yazılmış... Bilemiyoruz. Güvenlik çevrelerinin, istihbarat örgütlerinin, Türk hava savunma otoritelerinin inceden inceye değerlendirecekleri bir durum bu.


BÖYLE BİR ORTAMDA HİÇBİR KAZA, “KAZA” DEĞLİDİR

Bölgemizde soykırımların yapıldığı, Suriye’de Türkiye ile İsrail’in karşı karşıya geldiği, devlet başkanlarının helikopterlerinin düşürüldüğü, İsrail’in Tahran’ı nükleer bomba ile vurma tehditleri yaptığı, Ege’de bütün adaların İsrail askeri üssüne dönüştüğü, Karadeniz’i Savaş Denizi’ne dönüştürmek için her türlü senaryonun kurgulanıp uygulandığı bir dönemde, böyle bir olay “kaza” olsa bile “kaza” değildir. Bu yüzden de bütün ihtimaller sorgulanacaktır, sorgulamalıyız.


KONTROLDEN ÇIKMA BİR ÖRTBAS MI? SİHA HANGİ ÜLKEYE AİTTİ? UKRAYNA MI, RUSYA MI?

İlk soru: “Kontrolden çıkma” bir örtbas, ya da bir “yatıştırma” olabilir mi? Sonuçları vahim olacak bir krizin kapılarını açmamak için, olayla ilgili “söylemlerin kontrol altına alınması” olabilir mi?

Bu mümkün ve bazen çok da doğrudur. Her şeyin açıklanması çoğu zaman tehlikelidir. Sessizce, ilgili yerlerin bilgisi dahilinde kriz yönetmek her zaman daha doğru sonuç verir. Ama yine de bu ihtimali bir yere not etmek gerekiyor.

Peki bu SİHA hangi ülkeye aitti? Ukrayna’ya mı? Rusya-Ukrayna savaşında dronların, SİHA’ların ne kadar etkin kullanıldığını biliyoruz. Ukrayna’nın Avrupa ve birçok ülkeden aldığı SİHA’ların........

© Yeni Şafak