menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İslâm’da kadının değeri üzerine

192 32
05.05.2024

“Birkaç sorum var. Elimden geldiğince kısa tutmaya çalıştım” diyor, bir bayan, sorular da soru değil, itham ve iftiralardan oluşuyor.

Cevaplarımla beraber paylaşıyorum.

Hz. Aişe hiç anne olmadı, ama Peygamberimizin (s.a.) en sevgili ve değerli eşi idi.

Kadının da erkeğin de çocuk yapmaya müsait yani biyolojik ve fizyolojik durumu tam olması her yerde, her devirde istenen bir durumdur. Çocuğu olmayan erkek ve kadın bu bakımdan eksik sayılır ama İslâm’a göre insanlık değeri eksilmez.

Kadının cinsellik ve duygusallığı İslâm’da gözden uzak tutulmamıştır. Örneğimiz olan Peygamberimiz (s.a.) eşleri ile yakından ilgilenmiş, onları mutlu etmek için nezih eğlencelere götürmüş, gönüllerini hoş etmek için koşu yapmış, yarışmış, cinsel temasta onların da tatmin olmaları için gerekenin yapılmasını istemiştir. Erkeklere hitaben “Ailenizin de sizin üzerinizde hakları vardır…” buyurmuştur. Eşine karşı yükümlülüklerini yerine getirmeyen erkekten zarar gören kadının ayrılma ve tazminat talep etme hakkı vardır.

İslâm’da erkek, sırf cinsel arzusunu tatmin için değil başka mücbir sebeplerle birden fazla kadınla evlenebilir. Buna maddi ve manevi gücünün yeterli olması ve evlendiği takdirde adalete riayet etmesi şarttır. İlk kadın razı olmazsa ya evlenemez veya o kadının (tahammül edemediğinde) ayrılma hakkı doğar. İkinci kadınla evlenmek farz değil, vacip değil, dîne dâhil sünnet de değildir; âdettir ve bir âdete sınırlayarak şartlı izin verilmiştir… Böyle olmasaydı bir kadınla yetinen bütün erkekler dînî sünneti terk etmiş sayılırlardı; hâlbuki böyle bir anlayış yoktur. Sosyal şartlar........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play