“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp…”
Yerli yersiz kullanılan, maksadından saptırılan ve merhum Âkif’in bir şiirinden alınan “Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı-Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı” cümlesinin doğru anlaşılmasına yardımcı olmak istiyorum.
Birçok insan farklı sebeplerle bir kanaat ve inanca sahip oluyor, önce (peşin) sahip oluyor, sonra bu inancı veya kanâati ispat için delil arıyor; doğru olanı inanç ve kanâate delil ile ulaşmaktır. Birinci yöntem taklitçilerin, ikincisi düşünür, araştırmacı ve müctehidlerin yolu, yöntemidir.
Bir önemli kusur daha var:
Bir haber duyuyorlar, dedikodu pazarı sosyal medyadan dinliyor veya okuyorlar; tahkik etmeden, ilgili bilginin kaynağını, varsa onun cevabını okumadan inanç ve kanaat sahibi oluyor, onu yayıyorlar; halbuki Allah Teâlâ bir haber aldığımızda onun doğruluğunu araştırmamızı emrediyor.
Şimdi merhum olan bir hocamızı bayram ziyaretine gitmiştik, yeri ve zamanı olmadığı halde hakkında farklı kanaat taşıdığımız bir şahıstan bahsetti ve o “Müslüman alimin”, adını verdiği bir kâfirden daha kötü........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein