Ya bir köşede unuttuklarımız daha önemliyse! |
Sanki her günü sürekli bir şeyleri ıskalıyoruz hissiyle yaşıyoruz. Belli ki o şeyler, yetişmek ve yetiştirmek için sürekli koşuşturma içinde olduğumuz şeyler arasında değil! Nedense hiçbirimiz kendimize bu hissin arkasında ne olduğunu, neden içimize peydahlandığı yerden hiçbir yere gitmediğini, neden sızlanmayı kesmediğini, neden yakamızı bırakmadığını sormuyoruz. Bununla yaşamaya kendimizi alıştırıyoruz; tıpkı kronikleşmiş rahatsızlıklarımızla, kalp ritmi problemleriyle, şeker nöbetleriyle, baş çatlatan sinüzit ağrılarıyla, mide ekşimeleriyle yaşamaya kendimizi alıştırdığımız gibi… Belki bu hissin nereden geldiğini ve neden hiçbir yere gitmeye yanaşmadığını gerçekten merak etsek, bu muammanın izini sürsek, bu sorunun peşine düşsek, bulacağımız şeyler bize şifalı gelecek, öteki kronik sıkıntılarımızı da -bir anda değilse bile zamanla- ortadan tek tek kaldırıverecek.
Garip ama gerçek, hayatımıza anlam katabilecek hemen her şey günlük hayatımız içinde önemsiz görüp yüzüne bakmadığımız şeylerin içine saklanıyor. Onları önemsiz görmemizin sebebi, çoğu zaman; başkalarının söyledikleri şeyler, artık yerleşiklik kazanacak kadar çok dolaşımda tutulan kimi yaklaşımlar, insan davranışlarına ve hayata dair kof inançlar, yaygınlaşmış yargılar, önyargılar, son yargılar... Hayatı........