menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kovaladıkça kaçan

67 0
27.11.2025

Öyle inandırdılar ki bizi mutlu olmanın hayatımızın yegane amacı olduğuna, günlerimize derinlik katacak herşeyi mutluluğumuzun önündeki bir engel gibi görmeye başladık ve uzaklaştırdık hayatımızdan.

Mutlu olabildik mi bari?

Ne gezer!

Aslına bakarsanız olmamız da beklenemezdi. Çünkü mutluluk dediğimiz şey, sırf biz peşinde koşuyoruz diye bize kollarını açacak bir şey değil! Aksine tecrübelerimizle sabit ki mutluluk, biz kovaladıkça kaçan bir şey! Çünkü bizi mutlu kılacak şeyler eskiden olduğu gibi kendi tabiatımızın gereği olarak ortaya çıkmıyor, aksine ticari (ve muhtemelen başka) hesaplarla başkalarınca kurgulanıyor ve trendlere bağlanıyor. Dolayısıyla ‘mutlu edecek şeyler’ listesi yine ticari sebeplerle sürekli yenilenmek durumunda ve bu bizim de sürekli bizi mutlu edeceğine inandırıldığımız farklı şeylerin peşinde koşmamızı gerektiriyor. Bu ahval, aynı zamanda eksik ve yetersiz hissetmenin kalıcı hale geldiği daimi bir halet-i ruhiye ortaya çıkarıyor.

“Tüketimin trajik paradoksu buradadır. Her boş zaman dakikasında olduğu gibi sahip olunan, tüketilen her nesnede herkes arzusunu gidermek ister,........

© Yeni Şafak