Türkiye’nin büyük açığı: Selin Ciğerci’nin büyüttüğü çocuk

Türkiye yine, cinsiyet değiştirerek transseksüel olan ve evlat edindiğini söylediği bir kız bebeği ile yaptığı paylaşımlarla sık gündem olan Selin Ciğerci’yi tartışıyor. Herkesin aklında, yasal olmamasına rağmen ‘o çocuğu nasıl evlat edindiği’ sorusu var. Daha mühimi de aileyi temelden sarsacak ve “anormal aile tiplerini meşrulaştıracak” bu yaşam biçimine neden bir yaptırımda bulunulmadığı sorgulanıyor. Bu sorunun yanıtlarını Anayasa’nın 41. Maddesi’nin doğurduğu boşlukta bulabiliriz. Öncesinde iki yıl öncesinden benzer bir vaka örneğini hatırlatacağım.

Tam da iki yıl önce bu günlerde yayınlanan, “Sıra Eşcinsellerin Türkiye’de Çocuk Büyütmesine Geldi” başlıklı yazımda, Antalya’da yaşayan iki lezbiyenin bebek sahibi olma süreçlerini yazmıştım. Aslında kadınlar ilişkilerini, hamilelik ve çocuğun dünyaya gelme süreci dâhil sosyal medyada düzenli paylaşımlarla kamuoyu önünde yaşıyorlardı. Öncesinde yaptığımız haber üzerine, eşcinsel evliliklerin Türkiye’de yasak olduğu ve çocuk sahibi olamayacakları gerçeği üzerinden hararetli bir tartışma çıkmıştı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkilileri de harekete geçmişti. Kadınlarla yapılan görüşme sonrası aldığımız yanıt ise şuydu: Lezbiyen ilişki yaşayan kadınlardan biri çocuğun öz annesi, diğeri de öz halasıydı. Çocuğun babası ise bu ilişkide ‘damızlık’ olarak kullanılmıştı.

Çocuk, annesi ile yaşadığı için de kimse karışamazdı ve her şey “görünürde” yasaldı. Çünkü Anayasa’nın 41. Maddesi şöyle diyor: “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.”

Aradan geçen süreçte, bu yeni tip aile örneğinde de görüldüğü gibi eşcinsel ilişki yaşayanların Türkiye’de çocuk sahibi olup, “aile” kabul edilmesinin önünü açan boşlukların doldurulması için Anayasa değişikliği gündeme geldi. Anayasa’nın 41. Maddesi’nin değişmesi gerektiğini bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan dile getirerek, “Kadının ve erkeğin birlikteliğinden oluşan aile kurumumuzu da güçlendirerek geleceğimize güvenle bakmamızı sağlayacak ilave değişiklikler de yapalım” dedi. Önemli çalışmalar yapıldı, mesafe kat edildi ancak araya Mayıs 2023’deki seçimler girdi. Kısmi değişiklik rafa kalktı.

Lakin iki lezbiyen kadının keşfettiği yasal boşluk ya da aileyi hedef alan LGBT lobisinin hukuku arkadan........

© Yeni Şafak