Roblox: Çocuklarımızdan emin miyiz?


Gazze’deki soykırımın ilk günlerinde, Bekir Develi ile Instagram canlı yayınında takipçilerimize durum değerlendirmesi yaparken alttan akan görüşler üzerine, gençlere

“Instagram’ın kapanacak olmasına razı mısınız?”

sorusunu sormuştum. Çünkü, içinde bulunduğumuz günlerde artık ete kemiğe bürünen, İsrail’in dünyayı sürüklemek istediği

o büyük savaşın ayak sesleri duyuluyordu.

O kesiti kendi hesabımdan da paylaştım. Kısa sürede iki milyondan fazla izlendi ve birkaç gün içinde 3 binden fazla yorumlandı. Videoyu, 25 bin kişi birbirine göndermişti. Tanıştığımız anne-babalarına beni aratan gençler bile oldu.

Instagram gerçekten kapanacak mıydı?

Tam olarak şunları söylemişim: “Instagram’ın kapanacak olmasına razı mısınız? Sadece gençlere bu soruyu soralım. Yani sosyal medyasız, internetsiz günlere hazır mısınız?

O ağır yaptırım süreçlerini kaldırabilecek miyiz?”

Durup dururken neden böyle bir çıkış yaptığımı merak edenler arasında gazeteciler de vardı. Soruyorlardı: Instagram’a yönelik bir duyum mu almıştım?

Türkiye savaşa mı girecekti? Instagram ne alakaydı?

Yorumlarda;

sınırsız internet ve sınırsız özgürlükler dünyasında olduğumuzu,

benim ise savaş ve sosyal medya bağlamı kurarak insanları ürküttüğümü,

provokasyon yaptığımı, etkileşim kastığımı söyleyenler oldu.

Oysa bunlardan biri gerçekleşerek, Instagram 8 günlüğüne erişime kapatıldı. Alınan kararın işgalcilerle direkt bağlantılı olduğunu çok net gördük. Açıkçası diğeri de kapıda.

Sadece ülkemiz değil tüm dünyayı büyük bir çatışma süreci bekliyor.

Çünkü İsrail ve Amerika çıktıkları soykırım yolundan dönmüyorlar.

O günkü (5 Kasım 2023) çıkış noktam ise Ukrayna’da savaş patlak verince Rusya’nın

Instagram’ı kapatması sonrası Rus gençlerin girdiği krizlerdi.

Gözyaşlarıyla çektikleri videolardaki o perişan hallerini hatırlayın. Sadece ve sadece kendilerini düşünerek, savaşın hemen bitmesini ve Instagram’ın yeniden açılmasını istiyorlardı. Irkdaş oldukları Ukrayna halkını, oradaki çocukları, gençleri hatta

şehirlerine bomba atılma ihtimaline değil de cep telefonlarında oluşturdukları sanal düzenin bozulmasına itiraz ediyorlardı.

Bize dönecek olursak… Instagram hesabımda duran videoya gelen yorumlarda şu hâkim görüş öne çıkıyor:

2000 öncesi doğumlular yani 30’lu yaşlara merdiven dayayanlar ve sonrası her şeye hazırdı!

Kapatmaya da daha büyük krizlere de...

Ancak kendilerinden sonraki nesle kefil değillerdi. Sosyal medyasız dünyaya doğup, sosyal medyaya teslim olan çocuklara ebeveynlik, öğretmenlik yapan yetişkinler, -kendilerini de eleştirerek- bugün ve bundan sonra tartışmamız gereken en büyük meseleye işaret ediyorlardı:

“Biz hazırız ama çocuklarımızdan ve kardeşlerimizden emin değiliz.”

Çocuğundan emin olamamak: Ülkemizi ve diğer ulusları........

© Yeni Şafak