menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Filo Günlükleri 27: Bu soruyu ben de çok soruyorum?

44 1
28.09.2025

Bu yolculuk hiç kolay olmuyor. Tunus'tan bu yana filomuza adeta görünmez bir kanca atılmış durumda. Faili meçhul sabotajlar, gece gündüz demeden üzerimizde gezinen ve varlığıyla bile psikolojik bir baskı unsuru olan dronlar, en ihtiyaç duyduğumuz anda kırılan yelenler ve bir daha çalışmamak üzere inatla susan motorlar... Bu sivil misyon, taşıdığı mana ile büyüdükçe, yol da fiziken uzuyor, çetrefilleşiyor. Karadan üzerimize kurulan o yoğun baskıyı, artık Akdeniz'in ortasında, tuzlu rüzgârın serinliğinde bile ensemizde hissediyoruz.


Ancak bu zorluklar, filonun asıl ruhunu daha da çelikleştiriyor. Güvertede ya da dinlenme anlarında kimsenin ağzından tek bir serzeniş duymuyorsunuz. Çünkü herkesin aklı ve kalbi aynı yerde: Gazze’nin hali ortadayken, kendi konforunu ya da zorluğunu şikâyet konusu etmeyi kimse aklından bile geçirmiyor. Aksine, karşılaştığımız her engel, amacımızın ne kadar haklı ve bu yolu tamamlamanın ne kadar elzem olduğunu bize yeniden hatırlatıyor.


Şu satırları yazarken demirlediğimiz bu yabancı koyda üçüncü günümüzü bitiriyoruz. Etrafımızdaki sakin sular, içimizdeki fırtınalı bekleyişle tam bir tezat oluşturuyor. Biri benim üzerinde olduğum tekne olmak üzere iki teknemiz daha arızalandı. Bizimki, inatçı bir akü sorunuyla boğuşuyor; farklı ülkelerden gelen teknisyenler,........

© Yeni Şafak