Doha’nın bağrındaki anahtar: İsmail Heniyye

Katar’dan ayrılmadan önceki gün, sadece kraliyet ailesi mensuplarının metfun olduğu Lusail kentindeki kabristana doğru yola koyulduk. Navigasyonlar bir yerden sonra araçla gitme rotası vermese de 15 kilometre sonra mezarlığın bulunduğu alana geçilen noktaya ulaşabildik. Buraya defnedilen Şehit İsmail Heniyye’nin kabrini ziyaret edecektik. Ancak içeri giremedik. Yol bitmişti. Demir kanatlı kapının ardındaki müştemilattan gelen görevli, Kurucu İmam Mezarlığı’na sadece belli günlerde ve özel izinlerle girildiğini söyledi. Benim Türk olduğuma inanamayan ve Araplara benzediğimi söyleyen görevliyle muhabbet kurunca bir ümit içeri alır diye düşünsek de “asla” dedi. Bu arada başka gelenler de oldu. Onları da geri çevirince artık ikna olduk ve tel örgülerin dibinde fotoğraf çekilip gerisin geri döndük. Yine Doha’nın dışındaki başka bir noktaya doğru yola koyulduk. Muhabirimiz Burak Doğan ile

üç günde dördüncü kez

taziye çadırına gidiyorduk. Jelaiah bölgesinde çölü anımsatan büyük bir arazi üzerine kurulan, neredeyse fabrika büyüklüğündeki çadırlarda yoğunluk henüz başlamamıştı. Güvenlik önlemleri tahmin edeceğiniz üzere üst düzey ancak rahatsız edici değildi. Hareketlilik ise 18.00’e doğru başladı. İsmail Heniyye’nin oğulları ve Hamas’ın üst düzey isimleri

üç gündür

burada taziyeleri kabul ediyorlardı. Akşam ve yatsı namazları cemaat halinde kılınıyordu.

İlk gün taziyelerimizi verdikten sonra

Halid Meşal ile ayaküstü sohbet ettik

lakin çok istememize rağmen röportaj yapamadık. Meşal, teklifimizi geri çevirmedi ama üç gün boyunca müsait de olamadı. Gerçekten de yoğundu. Yine de Burak Doğan’ın elinde önümüzdeki günler........

© Yeni Şafak