Bu ne zaman geçecek?

Gazze’deki soykırım 300 günü geride bırakıyor. Tam on aydır, her an her dakika bir halk katlediliyor, bir şehir yok ediliyor.

Gazze gözlerimizin önünde tarihin en ağır soykırımına maruz kalırken bizler de çırpınıyoruz. ‘Elimizden ne gelir?’ sorusunu çok kez sorduk. Çok kez de çaresizliğimizden utandık.

Elden gelen yürümekti, yürüdük. Avazımız çıktığı kadar sloganlar attık, toplaştık, sabahladık, boykotlar başlattık. Lakin ne Gazze için yaptıklarımız bizi tatmin etti ne de Gazze’deki soykırımı durdurabildik. Başta İslam ülkeleri, tüm devletler İsrail’i kınamanın ötesine geçemezken insanlar ne yapabilirdi ki?

Üstelik, “Filistinliler toprak sattı” iftirasına muhatap edildik. Filistin halkının ataları tabii ki vatanlarını, topraklarını satmamışlardı. Ancak bu yalan, zehirli sarmaşık gibi bir anda topluma sirayet etti. Sosyal medya hızında yayıldı. Anası, babası “Kahrolsun İsrail” diye slogan atan evlatlar dahi, fanı oldukları Oğuzhan Uğur’un Gazze halkına kurduğu kumpasa alet oldular maalesef.

Asıl çaresizliğimiz de buydu. İsrail’in gayrinizami harp unsurlarını fark edememiştik. Filistin’de yaşananların arka planını, bu meselenin neden bizlerin de davası olması gerektiği ve daha sarsıcı bir gerçek olan İsrail’in dünyanın geri kalanını nasıl etkisiz hale getirdiğiyle yüzleşmeliydik..

Siyonizmin kontrolünde olan, sinema, dizi ve dijital içerik platformları ‘Holokost Endüstrisi’ne seri üretim yaparken, İsrail de Filistin halkının ve son 15 yıldır Gazze’nin sesini duyulmaz hale getirerek, 10 ayı geride bırakan soykırımın sosyolojik altyapısını inşa etmişti.

Geçtiğimiz hafta İstanbul ve Ankara’da birbirinden değerli üç konferans veren Filozof Taha Abdurrahman, Gazze halkı için şu tespiti yaptı: “Filistinli, Gazzeli insan bir dünya insanıdır. Aslında bunlar bütün insanlar arasında seçilmişlerdir. Tüm insanlık adına iki görevi üstlenmek üzere seçilmişlerdir. Birincisi ‘insanlık değerlerini yenilemek’, ikincisi ise ‘dünyada insanları özgürleştirmek.’ İşte Gazzelilerin görevi de budur.”

Prof. Taha Abdurrahman, Müslüman halkların, fiziki özgürlüklerin rehavetinden sıyrılarak zihnen ve fikren özgürleşmesi gerektiğini söylüyordu aslında. Bizlerin de Gazze’nin ve Filistin halkının sadece bir vatan savunması yapmadığını, özelde tüm Müslümanlara, soykırım........

© Yeni Şafak