Yeni bir çözüm süreci mi?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yeni yasama yılı başlangıcında DEM Partili Tuncay Bakırhan’la tokalaşması “Acaba yeni bir çözüm süreci mi başlıyor” tartışmalarını beraberinde getirdi.
“Çözüm süreci”, “demokratik açılım” ya da “açılım” kavramları yakın tarihte yaşananlar dolayısıyla terör örgütü PKK’yla “uzlaşma”, “anlaşma”, “müzakere”, “pazarlık”, “masaya oturma” gibi olumsuz anlamları ihtiva ediyor ve o günleri hatırlatıyor.
2014 yılında, içerden ve dışardan yapılan baskılarla, Türkiye PKK terörünü bitirmek, örgütü dağıtmak, kalıcı bir sulh ortamını oluşturmak için bazı adımlar atmıştı. PKK bu adımlara olumlu karşılık vermedi, dahası istismara yeltendi. 22 Temmuz 2015’de Ceylanpınar’da iki polisimizin şehit edilmesiyle süreç sona erdi.
Türkiye’nin bunu denemesi gerekiyordu, denedi ve PKK ile sadece mücadele edilmesi gerektiğini hem Türkiye’ye hem dünyaya gösterdi.
Bu girişimden 10 yıl sonra, bugün, bir çözüm sürecini, bir açılımı gerektirecek şartlar yok. 15 Temmuz’da FETÖ’nün emniyet ve ordudan sökülüp atılmasıyla, özellikle de İHA ve SİHA’ların devreye girmesiyle PKK ile sınır içinde ve sınır dışında başarılı bir mücadele yürütülüyor. PKK Kuzey Irak’ta sıkışmış durumda, Suriye’nin kuzeyinde ise........
© Yeni Şafak
visit website