Daha; “öyle buldum böyle buldum harcadım, transfer yaptım” dönemleri tarih oldu.
Yeni yasanın yürürlüğe girmesinden sonra kulüplerin kendi yaşamlarını sürdürebilir halden çıkıp, sadece taraftar katkısıyla ayakta kalma dönemine gireceğiz.
Peki, nasıl olacak?
Öncelikli olarak kulüplerin büyük paralarla stat sponsorluğundan yola çıkalım.
Buna en çarpıcı örnek olarak da Trabzonspor’u verelim.
Trabzonspor, stat sponsorluğunda 5 yıllık anlaşma sağladı ve karşılığında da kulübe değil, banka borçlarını eritecek önemli bir kaynak üretti.
Başkan Ertuğrul Doğan’ın yakın çevresine (!) göre de yeni sponsorluklar yolda.
Ne kadar alındı, ne kadar daha alınacak kestirmek güç ama bir gerçek var ki sağlanan bu önemli katkı ancak banka borçlarının aşağı çekilmesine yarayacak.
Anlayacağınız bu paralarla ne transfer yapılabilecek, ne de kulübün her hangi bir kaleminde harcanacak.
Bankalar yüksek kurulu ile yapılan anlaşmalar sonucunda ödeme zamanı geldi çattı.
Trabzonspor, gelirleriyle birlikte bırakın ana taksiti, borcun faizini bile ödeyemeyecek durumda.
Ve anlaşmaya göre forma, loca, kombine gibi temel gelir kalemleri dışındaki sponsorluklar tamamen banka borçlarına gidecek.
Bankaların yaptığı anlaşma doğrultusunda sadece kulüpler borçlarından kurtulmayacak, bankalar da çok önemli bir tutardaki alacağını tahsil ederek kendisini kurtaracak.
Sizin anlayacağınız taraftarı olduğunuz kulübün transfer yapması, ayakta durması ancak ve ancak sizin vereceğiniz katkıyla sağlanacak.
Trabzonspor örneğinden yola çıktım ama bu bankalarla ilişkisi olan tüm kulüpleri kapsıyor.
***
Gelelim ilk haftanın sonuna…
Lig geçen sezonlardan farklı başlamadı. Milyon Eurolara varan transfer harcamalarının gölgesinde yeni sezona girdik.
Görünen o ki hiçbir takım hazır değil, hiçbir takım oyuncu bütünlüğü ile oyun bütünlüğünü sağlayamamış.
Yenilenmiş kadroları ile Avrupa’daki takımların lige başlaması forslu olur diye düşündük ama belli ki hazır olmaları için köprülerin altından çok sular akacak.
Ligin henüz başı olması nedeniyle belli ki sessizliği tercih eden kulüp yetkilileri biliyorum ki çok yakın bir zamandan sonra sezon sonuna bırakacakları o çok önemli açıklamalarını yapacaklar.
Hakemlerden başlanacak, yetmedi bir birlerine sataşacak, o da yetmeyecek tribünleri popülist yaklaşımlarla ‘gereğini yapar’ söylemleri ile gerip ekranlarda boy gösterecek.
Yabancı futbolcu hurdalığına dönen ülkemizde sadece şampiyonluğu hedefleyip, bunun için her yolu mubah görenlerin görüntü ve gürültü kirliliği ile Allah ömür verirse bir sezonu daha, sonra bir sezonu daha deyip ömür tüketeceğiz ve ciğerci kedisi gibi Avrupa’da ve Dünya’da oynanan futbolu imrenerek izleyeceğiz.
Futbolun kalkınması ve ileri taşınması için çalışması gerekenlerin bunun yerine çatışmayı tercih etmeleri kolaycılıktan ve kendi öz güvenlerini kaybetmekten başka bir hareket değil.
Vardır bir bildiği dediğimiz insanların aslında hiç kimseden bilgili olmadığını anladığımız zaman bu sorunları çözmek adına en önemli adımı atmış oluruz…
“Vardır bir bildikleri” dedik ama...
20
0
16.08.2023
Daha; “öyle buldum böyle buldum harcadım, transfer yaptım” dönemleri tarih oldu.
Yeni yasanın yürürlüğe girmesinden sonra kulüplerin kendi yaşamlarını sürdürebilir halden çıkıp, sadece taraftar katkısıyla ayakta kalma dönemine gireceğiz.
Peki, nasıl olacak?
Öncelikli olarak kulüplerin büyük paralarla stat sponsorluğundan yola çıkalım.
Buna en çarpıcı örnek olarak da Trabzonspor’u verelim.
Trabzonspor, stat sponsorluğunda 5 yıllık anlaşma sağladı ve karşılığında da kulübe değil, banka borçlarını eritecek önemli bir kaynak üretti.
Başkan Ertuğrul Doğan’ın yakın çevresine (!) göre de yeni sponsorluklar yolda.
Ne kadar alındı, ne kadar daha alınacak kestirmek güç ama bir gerçek var ki sağlanan bu önemli katkı ancak banka borçlarının aşağı çekilmesine yarayacak.
Anlayacağınız bu paralarla ne transfer yapılabilecek, ne de kulübün her hangi bir kaleminde harcanacak.
Bankalar yüksek kurulu ile yapılan anlaşmalar sonucunda ödeme zamanı geldi çattı.
Trabzonspor, gelirleriyle birlikte........
© Yeni Şafak
visit website