Adli yargı sisteminde dava dosyalarının ayrılmaz bir parçası ve büyük oranda kararda etkili olan bilirkişi raporları son zamanlarda tartışılmaya başlandı. Kamuya mal olmuş davalarda ortaya çıkan iddianamelerle verilen kararlar arasındaki uçurum neler oluyor diye düşündürmeye başladı. Bu yazımızda konuyu genel hatlarıyla açıklamaya çalışacağız.
Bilirkişi raporları verilecek kararların alt yapısını oluşturuyor
Adli yargıda bilirkişilik müessesesi dava dosyalarının adeta ayrılmaz parçasıdır. Konuların karmaşıklığının yanında uzmanlık gerektirmesi bilirkişi raporlarını ön plana çıkarmaktadır.
Bilirkişi seçimi ve görevlendirmesinde çok ciddi kriterlerin olduğunu söylemek mümkün değildir. Eğitimlerine katılanların bilirkişi oldukları bir sistem olduğunu söylersek ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.
Bilirkişilerin dosyada gördükleri ya da görmek istedikleri şeyler yazılacak raporda etkili olmaktadır. Elbette işinin erbabı bilirkişiler görevlerini layıkıyla yerine getirmekte ve hiçbir şeyden etkilenmeden raporlarını mahkemelere sunmaktadırlar. Bunları tenzih ediyorum.
Bu nedenledir ki kamuoyuna yansıyan kritik davalarda ortaya çıkan sonuçlar hepimizi şaşırtabilmektedir. Resmi raporların yanında dosyaya kazandırılan anlı şanlı isimlerden para karşılığı alınan özel görüşler davaların akibetini belirlemektedir.
Beyaza siyah diyen rapordan tutun da olayları ters yüz eden veya paranızın büyüklüğüne göre ısmarlama raporlara kadar her çeşit rapor havada uçuşmaktadır. Bu ortamda garibanların sonuca ulaşması biraz tesadüfe kalmaktadır.
Davalarda delil karartma
Bir davada taraflar ne kadar haklı olurlarsa olsunlar hakimler dava dosyasındaki delillere göre karar vermektedirler. Bu nedenle dava dosyasındaki delillerin toplanması kadar muhafazası da oldukça kritiktir. Delillerin toplanmasından ve muhafazasında yapılan yanlışlıklar davanın sonucunu doğrudan etkilemektedir.
Bazı kişiler delil karartmada oldukça uzmanlaşmıştır. Nitekim delil karartmanın en........