Toplumlar sadece ekonomik sıkıntılarla, savaşlarla ya da doğal afetlerle çökmez. Bazen görünmeyen ama en yıkıcı etkileri bırakan bir hastalık yalandır.
Bugün ülkemizde sosyal hayata, siyasete, ticarete ve aile ilişkilerine baktığımızda güven duygusunun sarsılmasının temelinde bu büyük afetin izleri açıkça görülüyor. İnsanlar birbirine güvenemez hâle geldiğinde, devlet ile millet arasında bağ zayıfladığında ve doğruluk bir değer olmaktan çıktığında toplumsal çözülme kaçınılmaz olur.
Yalanın sadece bir ahlak zafiyeti değil, aynı zamanda manevi bir kalp hastalığı olduğunu Yüce Allah bizlere şöyle bildiriyor:
"Kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını artırmıştır. Söyledikleri yalana karşılık da onlara elem dolu bir azap vardır." (Bakara, 10)
Yalan bir kişiyi değil, bir toplumu çürütür. Bu sebeple Rabbimiz doğruluk........