Toplum olarak çok hızlı değişimlerle yüzleştiğimiz bir çağdayız. Teknolojik gelişmeler, deprem ve pandemi gibi büyük kırılmalar, hayatımızı bütünüyle etkiledi. Bizler, 60 kuşağı olarak bu değişimlerin çoğuna bizzat şahitlik etmiş bir nesiliz. Bugün geriye dönüp baktığımızda, anılarımızı kitaplaştırmış olsak, hiç şüphesiz o kitapların ortak başlığı "Değişim" olurdu.
"Ben cinleri ve insanları ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım."
Kulluk, bir duruş gerektirir; bir çizgide sabit kalmayı, bir davanın yükünü taşımayı gerektirir. Kulluk çizgisi değişirse, dava da çözülür.
60 kuşağı olarak birçok toplumsal dönüşüm gördük ancak son yıllarda siyasette yaşanan savrulmalar, belki de tarihte benzeri görülmemiş bir hızda gerçekleşiyor. "İman, ahlak ve dava" söylemiyle yıllarca siyaset yapanların, bugün kendi kuruluş gerekçelerini dahi inkâr eden bir noktaya sürüklenmesini hayretle izliyoruz.
Bir zamanlar terör örgütlerine karşı duruşuyla oy toplayan partilerin bugün terörist elebaşlarına övgü düzen açıklamalar yapması, bu savrulmanın........