Atatürk'ün izinde, Haydar Baş'ın davasında, gençlerin omuzlarında yükselen yeni bir siyaset…
Bağımsız Türkiye Partisi'nin 7 Aralık'ta Ankara'da gerçekleştirdiği 9. Olağan Büyük Kongre, sadece bir parti içi seçim değil; Türk siyaseti açısından yeni bir sayfanın açıldığının işaretidir. Kongrede verilen mesajlar, oluşan atmosfer ve Türkiye'nin dört bir yanından gelen gençlerin coşkusu, siyasette uzun süredir görülmeyen türden bir dinamizmi gözler önüne serdi.
Bu kongrenin öne çıkan başlıklarını madde madde değerlendirerek, "nelerin değiştiğini" ve "bundan sonra nelerin değişeceğini" net biçimde ortaya koyabiliriz.
1. ATATÜRK'ÜN ÇİZGİSİNİN KARARLILIKLA DEVAMI
Kongrenin ilk mesajı, Atatürk çizgisinden asla taviz verilmediğidir. Sabahın erken saatlerinde binlerce delegenin Anıtkabir ziyaretiyle başlayan program, BTP kadrolarının Atatürk'e bağlılığını hem sözle hem fiilen ortaya koydu.
Bu görüntü, Atatürk'ün "istikbal gençlerindir" vasiyetinin bugün BTP'de karşılık bulduğunu gösterdi.
Kongre salonunda en çok yankılanan cümle ise Hüseyin........