Bugün o kadar üzgünüm ki, yüreğime sanki bir hançer saplandı.

Yazıklar olsun…

Siz karnınızı doyurduğunuz, hatta dünyaya gelmenize neden olan bir doğa harikasına nasıl kıydınız? Para ve mal hırsı bu kadar mı gözlerinizi kör etti? Size kim bunu yapma iznini verdiyse, o güzelim ağaçları kesmenize göz yumdu ise, en az 300-400 senede oluşan güzelliği, doğal zenginliği, mis gibi koku salan senaver ağaçlarının gölgesini, doğa harikası Tor kayalarını yok etmeyi, bunun evrende oluşan günahını vebalini düşünmenize ne engel olduysa yazıklar olsun…

Bir zamanlar çocukların, gençlerin, izcilerin, sporcuların üzerinde kamp kurduğu, suyun kesildiği günlerde pınarından beslendiği, Alp kuşağının genç ardıçlarının diplerinde mantarların bittiği, kuş üzümü tarlalarının bulunduğu, sincapların cirit attığı, dağ sıçanlarının deliklerinden çıkıp bizi seyrettiği, kırmızı karıncaların çamlardaki kese böcekleri ile doğal mücadelesini sürdürdüğü, Uludağ'ın en güzel manzaralarından birine sahip, yarı vahşi alanlarından biri olan Kirazlıyayla gölet mevkiine nasıl kıydınız?

Düne kadar ormana girmek yasak diyerek jandarma diktiğiniz, yanmasından, kaçak kesimden, hayvan otlatılmasından korktuğunuz, çam ağaçları ve kayalıklar ile sakladığımız Gölet Mevkii'ne, Katarlı bir yatırımcının oteline ek tesis kazandırmak için koca koca makinaları sokup nasıl kıydınız?

Düşündükçe böylesine bir doğal güzelliği yok etmeye çalışanların vatan sevdalısı olduğuna, doğa koruyucusu olduğuna inanmak, her şeyden evvel Türkiye'nin güzelliklerini korumak için göreve geldiklerine inanmak ne mümkün?

Uludağ'ı ve güzelliklerini sahipsiz zannedenler en çok bu dönemde gerçek anlamda yasaların ve emirlerin arkasına sığınarak kıyım yaptılar. Görevliler ise sadece seyrettiler.

***

Fotoğrafları görünce çok sevdiğim bir yakınımı kaybetmiş gibi oldum. Duyduğum acıyı tarif ve tahayyül edemezsiniz.

Neden Avrupa'da ki ve Amerika'da ki Milli Parklara günübirlik kullanım dışında otel yaptırmadıklarını, konaklamaya izin vermediklerini, kendiliğinden düşen bir ağacın bile yerden kaldırılmadığını, zarar görebileceğinden korkulan "Doğal Hayat" alanlarına girmenin niçin yasak olduğunu bir kez daha düşündüm ve haykırmak istedim.

Bugüne kadar Milli Parkı korumak için çaba vermiş Hasan Asmaz'ı, Şemsettin Sarıgöl'ü, Osman Neşet Akay'ı, Erdoğan Sivas'ı, Davut Ermiş'i, Ersan İlkin'i, İzamettin Karslıgil'i, Sinan Karakuzu'yu Milli Park müdürü olarak yaptıklarınıdüşündüm. Bir teraziye koyup hizmetlerini tartmaya çalıştım… Hiçbiri bu dönemde olduğu kadar Milli Park kavramını çiğnememişlerdi. Aksine korumak için sürgün edilmeyi göze alarak mücadele vermişlerdi.

Başmüdürlükleri döneminde Milli Parka "Orman envali" gibi bakanları; Uludağ'ı koyun sürülerine açmaya kalkan Valiyi görmüştük. Ancak, Milli Parkın korunması için önemli uyarılarda bulunan Prof.Dr. Zihni Erençin'i, Prof.Dr. Ahmet Minbay'ı, Prof.Dr. Atıf Şengün'ü, Prof.Dr. Aydın Evren'i, Nihat Turan'ıda tanıma şansını yakalamıştık.

Uludağ Master Planında İzcilik ve Gençlik Kamp alanı olarak ayrıldığı halde son çıkan alan başkanlığından sonra talana uğrayan yer sadece güzelliğini ve doğal değerlerini kaybetmekle kalmamış, Dünya'da Amerika Yellowstone Milli Parkı, İsviçre ve Norveç'te görülen, dünya mirası Tor kayalıklarını da yok etmişlerdi… Bize ise sadece arşivimizde kalan fotoğraflara bakarak paranın taşı nasıl yediğini görmek kalmıştı.

***

Yaptıkları pek çok yanlışı dile getirmemize rağmen hiçbir düzelme görmediğim bir yapı ile karşı karşıyaydık.

Bundan sonrası adalete kalmış. Ancak 'adalet'te yok olan şeyleri tekrar yerine iade edecek bir teknolojiye sahip değil.

Kendi kendime "Yeniden yönetime gelirler ise yazmak yerine kalemimi kırıp köşeme çekilmeyi tercih edeceğim" diye söz verdim.

Hiç olmaz ise sinirlerim bozulmaz, uykularım bana kalır, yıllar yılı çocuk ve gençlere orman ve doğa sevgisini aşılamaya çalıştığımız yerleri rüyalarımızda kullanırdık.

Elveda Kirazlıyayla'nın izcileri, sporcuların sesleri ile çınlayan güzellikleri, dünyaca ünlü tor kayalıkları, küçük sporcuların arasına saklanıp birbirleri ile şakalaştıkları ardıçlar… Koparmamak, ezmemek için çevresinden dolandığımız kardelenler… Dağ laleleri, kuş üzümleri, dağ çilekleri, çayır sıçanları… Utanmadan beyaza boyayıp ilgisi olmayan birinin adının kabaca yazıldığı Hayri Koyuncu Pınarı….

Elveda… Size bu kötülüğü yapanları unutmayacağız. Hiçbir şey yapamasak ta, sonsuza kadar onları saygı ile anacağız…

QOSHE - Nasıl kıydınız? - Taner Tümerdirim
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Nasıl kıydınız?

6 3
06.05.2023

Bugün o kadar üzgünüm ki, yüreğime sanki bir hançer saplandı.

Yazıklar olsun…

Siz karnınızı doyurduğunuz, hatta dünyaya gelmenize neden olan bir doğa harikasına nasıl kıydınız? Para ve mal hırsı bu kadar mı gözlerinizi kör etti? Size kim bunu yapma iznini verdiyse, o güzelim ağaçları kesmenize göz yumdu ise, en az 300-400 senede oluşan güzelliği, doğal zenginliği, mis gibi koku salan senaver ağaçlarının gölgesini, doğa harikası Tor kayalarını yok etmeyi, bunun evrende oluşan günahını vebalini düşünmenize ne engel olduysa yazıklar olsun…

Bir zamanlar çocukların, gençlerin, izcilerin, sporcuların üzerinde kamp kurduğu, suyun kesildiği günlerde pınarından beslendiği, Alp kuşağının genç ardıçlarının diplerinde mantarların bittiği, kuş üzümü tarlalarının bulunduğu, sincapların cirit attığı, dağ sıçanlarının deliklerinden çıkıp bizi seyrettiği, kırmızı karıncaların çamlardaki kese böcekleri ile doğal mücadelesini sürdürdüğü, Uludağ'ın en güzel manzaralarından birine sahip, yarı vahşi alanlarından biri olan Kirazlıyayla gölet mevkiine nasıl kıydınız?

Düne kadar ormana girmek yasak diyerek jandarma diktiğiniz, yanmasından, kaçak kesimden, hayvan otlatılmasından korktuğunuz, çam ağaçları ve kayalıklar ile sakladığımız Gölet Mevkii'ne, Katarlı bir yatırımcının oteline ek tesis kazandırmak için koca koca makinaları sokup nasıl kıydınız?

Düşündükçe böylesine bir doğal güzelliği yok etmeye çalışanların vatan sevdalısı olduğuna, doğa koruyucusu olduğuna inanmak, her........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play