Daha yeni yıl başlamadan asgari ücret açlık sınırı altında |
2025 yılından 2026 yılına geçerken milyonlarımız işsiz, çalışanlarımız ve emeklilerimiz aç.
Hükümete göre 2024 emekliler yılı, 2025 ise aile yılıydı ama tablo maalesef bu.
Önce işsizlerimizden başlayalım.
Malum, TÜİK kasım ayı işgücü verilerini açıkladı. Buna göre resmi işsizlik oranı yüzde 8,6, işsiz sayısı da 3 milyon 98 bin oldu.
Hükümet, işsizlik oranını tek hanede tuttuğu için övünüyor ama gerçek bu mudur?
Aynı TÜİK, atıl işgücü oranını da yüzde 29.1 olarak açıkladı. Atıl işgücü geniş tanımlı işsizlik olarak tanımlanıyor ve gerçek işsizlik verisi de bu.
Dikkat ederseniz atıl işgücü kapsamında her 3 kişiden 1'i işsiz durumda. Ama hükümet bu kadar kişiyi işsiz kabul etmiyor.
Peki, bu işsizleri işsiz kabul etmeyerek sorun çözülüyor mu? İşte hükümetin sorunu da bu. Sorunlara gözlerini kapatarak, şikayetlere, feryatlara kulak tıkayarak, kapısına gelene sırt dönerek sorunların çözüleceğini zannediyor.
Bu devekuşu gibi başını toprağa gömmek değildir de nedir?
Bakın, TÜİK bir de yoksulluk verisini paylaştı ve yüzde 13 olarak açıkladı. Gerçekten de komik bir oran!
Açı aç kabul etmeyen, yoksulu yoksul, işsizi işsiz kabul etmeyen bir zihniyet söyler misiniz vatandaşların gerçek sorunlarına nasıl çözüm üretebilir? Zaten bu mantıkla 23 yıldır çözüm üretemediği ortada.
Peki atıl işgücü olan yüzde 29,1'lik geniş tanımlı işsiz sayısı kaç kişiye tekabül ediyor? Bu........