menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Taşımalı eğitim ve köy öğretmeninin kayıp rolü

15 12
previous day
Amacı insanı kazanmak olan bu güzide mesleğe ömrünü veren öğretmenlerimizin emekleri, Türkiye'de eğitimin bugün neden tıkandığını anlamamız için en önemli çıkış noktasıdır. Öğretmenlik yalnızca bir meslek değil; bir toplumun kültürel sürekliliğinin, vicdanının ve hafızasının taşıyıcısıdır.

Bugün gelinen noktada "atanan–atanamayan" ayrımı, ekonomik sıkıntılar, mesleğin itibar kaybı gibi başlıklar elbette önemli; ancak ben bu yazıda özellikle köy öğretmeninin kayboluşu üzerinden resme odaklanmak istiyorum.

Çünkü en büyük kırılma burada yaşandı.


KÖY ÖĞRETMENİ: BİR KÖYÜN HAFIZASIYDI

Rahmetli Celal Mısır Hoca'nın şu hatırası aslında her şeyi özetliyor:

"Köye öğretmen olarak gittiğimde camide imam yoktu; imamlığı ben yapardım. Köyde bir kavga olunca bana gelinir, bir ölüm olunca bana haber verilirdi. Cenazeyi ben yıkar, namazını ben kıldırırdım."

Öğretmen, köyde sadece ders anlatan kişi değildi;

toplumsal düzenin ana omurgasıydı.

Bugün ise öğretmen artık köyde değil; öğrenciler köyden merkeze taşınıyor.


TAŞIMALI EĞİTİM: KÖYÜ BOŞALTAN SESSİZ DÖNÜŞÜM

1990'lardan itibaren hızla yaygınlaşan taşımalı eğitim sistemi, eşitsizliği azaltma iddiasıyla uygulanmaya başladı; fakat etkisi tam tersine döndü.

Temkinli bir ifade ile:

• Bağımsız medya ve sendika........

© Yeni Mesaj