
Zenginlerin fakirlere sabrı tavsiye ettiği günleri yaşıyoruz
'Milletin dini imanı para olmuş' günlük hayata öteden beri kullandığımız bir tabirdir. Diğer taraftan da, 'Nasıl yaşarsanız öyle idare olursunuz ve ümmetimin imtihanı mal (para) iledir' hadisi şeriflerini de yan yana koyduğumuzda bugünkü yönetim anlayışı ve toplum yapısı kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
Zenginlerin, fakirlere sabrı tavsiye ettiği ve fakirleri şükürsüzlükle itham ettiği günleri yaşıyoruz. Bunun akıl ile izahı yok.
Genele dönersek, dünya malı ve para başlığında insanlar gerek ihtiyaçlarından, gerekse de ihtiraslarından dolayı çok büyük yanlışlara düşmektedirler. Yolsuzluk, rüşvet, fuhuş, hırsızlık, cinayet gibi adi suçların çoğunun sebebi dünya malıdır, mal-para hırsıdır.
Diğer taraftan boşanmaların en önemli etkenlerinden birisi de ekonomik gerekçelerdir. Beslenme, sağlık, eğitim başlıklarında ortaya çıkan sorunların ana temellerinden birisi de ekonomidir.
Devlet olarak baktığımızda ise ekonomi tam bağımsızlığın, gelişmişliğin, itibarın, eğitimli, adaletli, huzurlu bir toplumun göstergesidir.
Aslında bu konu ekonomik olduğu kadar itikadı de bir meseledir. Yüce Allah (c.c) onlarca ayette müminleri güçlü, kudretli, huzurlu, haklı, adaletli olmalarını emrederken, dünya malına aldanmamaları konusunda da uyarmıştır.
Hz. Muhammed'in (s.a.a.v) "Şüphesiz her ümmetin bir fitnesi-imtihanı vardır. Ümmetimin fitnesi (imtihan vesilesi) de maldır" hadisi herkesin malumudur.
Maalesef bugün........
© Yeni Mesaj


