Siyaset, ülkelerin ve toplumların tüm alanlarına girmiş vaziyette. Bütün gayri ahlaki yaptırımlar ve yapılanlar karşısında toplum susuyor. Dünyanın en ücra köşelerinde Gazze,'de, Çin'de, Myanmar'da, Ukrayna'da ve diğer mazlum coğrafyalarda bebeler can veriyor. Eza, cefa ve işkenceler almış başını giderken bu işin müsebbibi pişkin pişkin kendi haklılığını ispat etmeye çalışıyor ve ediyor da. Niçin dersek, medya ellerinde ve istedikleri gibi yönlendiriyorlar.
Son olarak siyasetin belki de son limanı olabilecek bir alana girdiğini gördük. Spor. Nasıl olur, olmamalı diyelim biz. Aynı güruh bir taraftan olanca haksızlığı icra ederken diğer taraftan da “fair play” adı altında ödüller veriyor. Kural koyucular kendileri oldukları için ağa babalarının istedikleri doğrultuda kuralları istedikleri enlem ve boylama çekiyorlar. Örneklendirmek istersek, Avrupa'da birçok spor organizasyonu yapılıyor meşhur UEFA tarafından. Yok efendim Şampiyonlar Ligi, Kupa Galipleri ve diğer adlar altında. Adı üzerinde Avrupa yazılıyor. Biz Türkiye olarak hem Avrupa'da hem Asya'da toprağı olan bir ülkeyiz.
Anladık da, bu Avrupa futbol organizasyonunda İsrail'in işi ne? Madem Asya kıtası da alınıyor Ürdün, Lübnan, Suriye, Irak ve Suudi Arabistan takımlarını da al. Hayır efendim, onlara talimat gelmedi. Utanmasalar gündem getirmek ve legalleştirmek adına Suriye ve Kuzey Irak'ta emek verdikleri oluşumunun futbol takımlarını alırlar. Hiç yadırgamayalım belki de inceden inceye........