Söz(cük)ler

Publius Ovidius Naso, Augustus Çağı şiirinin önemli temsilcilerindendi. Ovidius, yalnız Roma’nın değil, çağdaş Batı şiirinin de en güçlü, besleyici, eskimez kaynaklarından biridir

MÖ 43 yılında Roma’nın doğusundaki Sulmo kasabasında varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Ovidius, öğrenim görmek üzere kardeşiyle birlikte Roma’ya gönderildi, ünlü Arellius Fuscus ve Porcius Latro tarafından eğitim gördü.

Roma’daki öğrenimini bitirdikten sonra Atina’dan Anadolu’ya kadar birçok yeri dolaştı.

***

Roma’ya döndüğünde bir süre yargıçlık yaptı ama bu mesleğin güçlüklerine daha fazla dayanamadı. Bu nedenle yargıçlığı bıraktı ve kendini tümüyle şiire verdi. Ovidius, aşk ve mitoloji temalı eserleriyle oldukça beğeni kazanarak genç yaşına rağmen büyük bir üne kavuştu. İki başarısız evlilikten sonra üçüncü evliliğiyle mutluluğu yakalayan Ovidius’un bu evlilikten bir de kızı oldu.

***

Ovidius açısından her şeyin yolunda gittiği bir zamanda, İmparator Augustus tarafından verilen bir buyrukla M.S. 8. yılda Karadeniz kıyısındaki Tomis (Köstence) kasabasına asıl yurdu Roma’ya bir daha dönmemek üzere sürgüne gönderildi. Gerekçesi de hiçbir zaman bilinemedi.

Ovidius sürgüne gönderilmesinin nedenini kendisi de net olarak açıklamamış ancak bir şiirinde bunun nedenini "bir şiir ve bir hata" olarak belirtmişti.

Neydi o şiir ve hata?

***

Ovidius'un sürgün edilmesi, edebiyat tarihinin gizemleri arasındaki yerini koruyor.

Sürgüne yollanma nedeniyle ilgili ortaya atılan iddialar arasında, İmparator Augustus'un kızının da karıştığı bir yasak aşk hikayesi, Augustus'un gizli bir ilişkisini keşfetmesi ya da şiirlerinin imparatora rahatsızlık vermesi de bulunuyor.

***

Yurdundan sürülmenin ve bir sürgün olarak yaşamanın acısına on yıl dayanabildi, 18 yılında yüreği yaralı bir ozan olarak sürgün yerinde öldü.

Sürgüne yollanması sonrası ölümüne dek Tristia ve Epistulae Ex Ponto gibi eserler üretti.

***

Ovidius’un başından geçen sürgün olayında da gördüğümüz gibi, “sözcükler” insanlık tarihinin her evresinde birilerine korku salmıştır. Birileri de söz söyledikleri (yazdıkları) için yargılanmış, cezalandırılmış, hatta öldürülmüştür.

Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Kütüphanemi Toplarken” kitabında Alberto Manguel konuyu şu........

© Yeni Düzen